Quantcast
Channel: Mustafa AYTAR
Viewing all 90 articles
Browse latest View live

Hulusi Akar Köy Korucuları Temsilcileri ile görüştü

$
0
0
Hulusi Akar Köy Korucuları Temsilcileri ile görüştü
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Kuvvet Komutanlarının 5 Aralık 2016 günü eski adı Köy Korucuları olan Güvenlik Korucularının temsilcilerini kabul ederek bir görüşme gerçekleştirdikleri her iki tarafın yetkilileri tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Görüşmede güvenlik korucularının sorunlarının da konuşulduğu öğrenildi.
 korucular genkur
Ülkemizin güvenliğine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine uzun yıllardır büyük hizmetleri bulunan bir meslek grubunun temsilcilerinin Genelkurmay Başkanı ile görüşmesi ve sorunlarını iletmelerinden daha doğal bir şey olamaz.
 
Konu “görüşme” olunca Sayın Akar’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve sonrasında  Genelkurmay Başkanlığı makamında bugüne kadar kimlerle görüştüğü, kimlerle yakın temas içerisinde olduğu, özçekimleri, selamlaşmaları, sohbetleri ile sosyal medya ve haberlerde nasıl yer aldığı konusunu bir hatırlayalım dedik.
 
* * *
 
9 Şubat 2014

Sırtı dönük ikna toplantısı...

Kara Kuvvetleri Komutanı iken Sayın Akar 71 temsilci asubayı karargaha çağırarak bir ikna toplantısı düzenledi. Ancak yayınlanan fotoğrafta gördük ki ikna edeceği asubaylara sırtı dönük bir oturma düzeni kurulmuş, bırakın iknayı, bir göz teması dahi gerçekleşmemişti.
 oturma duzeni
* * *
 
24 Ekim 2015
 
Çetin Altan için Ahmet Altan’a taziye mesajı…
 
Çetin Altan’ın ölümü nedeniyle bir taziye mesajı hazırlattı ve bunu asrın iftirasını manşet yapan, Atatürkçü subayları “cami bombalayan, dinsiz katiller sürüsü” şeklinde sunan Taraf gazetesinin yöneticisi Ahmet Altan'a gönderdi. “Duyduğunuz acıyı yürekten paylaşıyor, size sabır ve başsağlığı diliyorum” dedi.
 cetin altan taziye 2
 
* * *
 
3 Ocak 2016…
 
Yeni Akit Gazetecisi için taziye telefonu…
 
Yeni Akit gazetesi Genel Yayın Koordinatörü ve yazarı Hasan Karakaya’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte katıldığı Arabistan gezisi sırasında, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi üzerine Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü' oğlu Fahri Karakaya’yı arayarak Genelkurmay Başkanı adına taziyelerini iletti ve görüşmede "dik duruşundan asla taviz vermemiştir" dediği iddia edildi.
 akit karakaya taziye
 
* * *
 
2 Ağustos 2016…
 
“TEMAD gelmesin, yerimiz dar”…
Ankara’da zaman zaman birlikte hareket eden Odalar Birliği ve benzeri Sivil Toplum Kuruluşları darbeyi de birlikte kınamışlardı. Aralarında TEMAD’ın da olduğu bu kuruluşlar darbe girişiminden sonra Genelkurmay Başkanlığına ziyarette bulunmak istediler ve randevular alındı. Ancak daha sonra TEMAD arandı ve “Ziyarette çok kalabalık olunamayacağı, salonda yer olmadığı için, bazı örgütlerin katılım listesinden çıkarıldığı” söylendi. Aslında tek örgütü, yani TEMAD’ı, muhtemelen Genelkurmay istememiş ve adı silinmişti. Sonradan yayınlanan ziyaret fotoğraflarında boş koltuklar açıkça görülüyor ve bir mesaj veriliyordu.
 bos koltuklar
* * *
 
7 Ağustos 2016…
 
Cübbeli Ahmet Hoca ile “selamlaşma” ve dua isteği…
 
Yenikapı’da düzenlenen “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün samimi haldeki fotoğrafı dikkat çekti. Cübbeli fotoğraf için yaptığı açıklamada, Hulusi Akar'a "Size dua ediyoruz" dediğini, Akar'ın da "Allah kabul etsin. Bize dua edin." dediğini söyledi.
 cubbeli ahmet
* * *
 
 
29 Ekim 2016…
 
TSK Düşmanlarıyla selfie keyfi…
 
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, Ergenekon ve Balyoz kumpasında TSK’yı hedef gösteren Ceren Kenar ve Yıldıray Oğur’la selfie çektirmesine tepki yağdı. Yıldıray Oğur’un “Ben TSK’nın öldürdüğü PKK’lılar için üzülüp yazıyor ve yargılanıyorum, siz de cesaret edip sesinizi çıkarın artık.. İyi ki Öcalan ve Karayılan var” şeklinde ifadeler kullandığı tweet sosyal medyanın en çok paylaşılan görüntülerinden olurken, Ergenekon/Balyoz kumpaslarında TSK’yı hedef gösteren açıklamalarda bulunan Ceren Kenar’la Akar’ın aynı karede olmasına da çok sert tepkiler geldi.
 ceren kenar selfie
 

Akar ayrıca Akit gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kadir Demirel ile de poz verdi.

 akit kadir demirel
* * *
 
 
29 Ekim 2016
 
Hüsnü Bayramoğlu’ndan dua istedi…
 
Cumhurbaşkanlığı Saray'ında gerçekleşen 29 Ekim resepsiyonunda dikkat çeken bir buluşma gerçekleşti. Resepsiyonda yer alan isimlerden Said Nursi'nin öğrencisi Hüsnü Bayramoğlu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile kısa bir görüşme yaptı. Hulusi Akar, Bayramoğlu'ndan dua etmesini istedi.
 
Hüsnü Bayramoğlu da Akar'a, "Ben Bediüzzaman'ın talebesiyim. Ordu ile alakadarız. Sizin bu nazik zamanda vazifeniz gayet ehemmiyetli, biz de hariçte ve dahilde 'Cenab-ı Hak sizi muzaffer etsin, küffarı perişan etsin ve sizleri de muhafaza etsin' diye hep Peygamber Ocağına ve Mehmetçiklerimize dua ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Adnan Oktar (Nam-ı diğer Adnan Hoca)'nın bu görüşmeye ilişkin değerlendirmesini ve Sayın Akar hakkındaki kanaatlerini kendi programında kediciklerine şöyle sıralamıştı...
https://www.youtube.com/watch?v=kGilFZ6KSqI
 husnu bayramoglu
* * *
 
Bunlar sadece basınad, sosyal medyada konu olan görüşme ve yakınlaşmalar. Kapalı kapılar ardında kimlerle ne gibi görüşmeler yaptıklarını elbette bilemiyoruz.
 
Selam veren herkesle selamlaşan, elini uzatan herkesle tokalaşan, kapısını çalan herkese kapısını açan, tepki toplayacağını bilse dahi görüşmekte beis görmeyen Sayın Akar bugüne kadar bir tek TEMAD’ı, emekli asubayların yegane yasal temsilcisi derneği görmedi, duymadı, kapısını aralamadı.

Savcılık; “Dağdaş Asubay’ı FETÖ’cüler Şehit Etti”

$
0
0
Savcılık; “Dağdaş Asubay’ı FETÖ’cüler Şehit Etti”
dagdas 1Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'nda hayatını kaybeden Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı'nda görevli Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın, şehit olduğunu duyurdu.
 
Başsavcılık kaynakları, Genelkurmay'da sivil kıyafetle ölü bulunan Dağdaş'ın, 10 Temmuz'da Erzincan'dan Ankara'ya tayin olduğunu belirtti.
 
Aynı kaynaklar, FETÖ'nün darbe girişimini öğrendikten sonra cep telefonundan oluşturduğu WhatsApp grubundan arkadaşlarıyla mesajlaşan Dağdaş'ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın derdest edildiğini öğrenir öğrenmez darbeci askerleri engellemek amacıyla sivil kıyafetleriyle Genelkurmay'a geçtiğini aktardı.
 
AA
 
* * *
 
Konuyu sitemizde 11 Eylül 2016 tarihinde yayınladığımız “Kurban oldu bu vatana, oğlum şehit sayılsın” başlıklı bir haberle duyurmuş ve sonuna şöyle demiştik…

 

 (Haberimizi okumak için resmin üzerine tıklayınız...)sehit dagdas
“Emekli Asubaylar site yönetimi olarak Şehit Asubay Ziya İlhan Dağdaş’ın kardeşi ile yaptığımız görüşmede, şehidimizin o gece helikopterden açılan ateş sonucu vurulduğu, annesi Bilsen Dağdaş’ın ulusal basında da haber olarak yer alan feryadından sonra gerekli bilgi ve belgelerin, kanıt olacak materyallerin Genelkurmay Genel Sekreterliğine de elden teslim edildiği, Savcılık soruşturmasının tutukluların işlemlerine devam edilmesi nedeniyle henüz tamamlanmadığı, kısacası bugüne kadar herhangi bir somut gelişme olmadığı bilgisini aldık.
 
Gözü yaşlı anne Bilsen Dağdaş’ın tek isteği oğlunun kanının yerde kalmaması, hakettiği şehitlik mertebesinin kabulü, şanlı bayrağımızı hem evlerine, hem şehidin mezarı başına gururla asmak!
 
Umarız yavaş işleyen bu hukuki süreç bir an önce tamamlanır, adalet yerini bulur ve acılı ailenin yüreğine bir nebze olsun su serpilir.”

Kayseri’de STK’lardan Teröre Ortak Tepki

$
0
0
Kayseri’de STK’lardan Teröre Ortak Tepki
Toplumun farklı kesimlerini temsil eden ve aralarında Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD)’nin de bulunduğu sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütleri Kayseri’de meydana gelen hain terör saldırısı sonrasında, Kayseri’de taziye ziyaretlerinde bulundu.​
 
ASKON, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, MÜSİAD, TEMAD, TESK, TİM, TİSK, TÜRK-İŞ, TBB, TÜMSİAD, TÜGİAD, TÜRMOB, TÜRKİYE KAMUSEN, TÜRKONFED, TÜSİAD, TOBB ve TZOB’dan oluşan heyet adına, Kayseri Sanayi Odası’nda basına açıklama yapan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, devletin terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında eşi görülmemiş bir mücadele verdiğini belirterek, “Elbette bizlere bu acıları yaşatanlardan hesap soracaktır. Vatandaş olarak bizlerin görevi ise bizi teslim almak isteyen teröre karşı tek ses, tek yürek olmaktır. Bu süreçte aman tuzaklara, provokasyonlara dikkat. Oyuna gelmeyelim” dedi.
 
Hisarcıklıoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
 
“Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye KAMU-SEN), Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) olarak buradayız.
 
Maalesef milletimizin huzurunu bozmak isteyenler dün, huzur şehri Kayseri’de çirkin yüzlerini bir kez daha gösterdi. Tek bildikleri işi yaptılar. Kalleşçe bir terör saldırısı yaşadık. Saldırıda şehit olan askerlerimize, bu vatanın kahraman evlatlarına Allah’tan rahmet diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Gazilerimize acil şifalar diliyoruz.
 
Sabah Kayseri’den şehitlerimizi uğurladık. Taziye ziyaretlerimizi yaptık. Şimdi de burada bütün arkadaşlarımızla beraberiz.
 
Ülkemiz çok kritik bir süreçten geçiyor. Ülkemiz üzerinde kirli bir oyun oynanmak isteniyor. Sözde birbiri ile ilgisi olmayan PKK, DAEŞ, FETÖ gibi terör örgütlerinin hepsi, aynı dönemde ülkemizi hedef alıyor. Terör saldırıları ile birliğimiz ve beraberliğimiz bozulmak isteniyor. Önce 15 Temmuz darbe girişimi, geçen hafta İstanbul’da polisimize, şimdi Kayseri’de askerimize yapılan hain saldırı.
 
Bu derece aşağılık ve kahpece bir hainliği dünyada çok az millet yaşamıştır. Ama başaramıyorlar, başaramadıkça vahşileşiyorlar.
 
Hesap edemedikleri şu: Onlar polisimize, askerimize el uzattıkça bu millet polisine ve askerine daha fazla sahip çıkıyor, daha sıkı bağrına basıyor. Onlar saldırdıkça bu millet birbirine daha fazla kenetleniyor. Biz bin yıldır bu topraklardayız. Bin yıldır hainliğin her türlüsünü gördük. Ama bütün hainlerin hesabını da kestik, bu tuzakların hepsini de bozduk.
Birlik ve bütünlüğümüze her zaman sahip çıktık.
 
Şer odakları bilmelidir ki; dün olduğu gibi bugün de aziz milletimiz bir olarak, diri olarak, tek vücut ve tek yürek olarak tüm kirli planları ve senaryoları boşa çıkaracaktır.
 
Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. Herkesin şunu çok iyi bilmesi lazım: Terör örgütlerinin ırkı, dini, mezhebi, ideolojisi yoktur. Terör örgütleri kendilerini satılığa çıkarmış, kendilerini efendilerine peşkeş çekmiş katil sürüleridir.
 
Devletimiz terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında dünyada eşi görülmemiş bir mücadele veriyor. Elbette bizlere bu acıları yaşatanlardan hesap soracaktır. Vatandaş olarak bizlerin görevi ise bizi teslim almak isteyen teröre karşı tek ses, tek yürek olmaktır. Bu süreçte aman tuzaklara, provokasyonlara dikkat. Oyuna gelmeyelim.
 
Gerçek vatanseverlik, terörden medet umanların en çok korktuğu şeyi yapmaktır. Yani birlik ve beraberliğimize her zamankinden daha fazla sahip çıkmaktır. Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür. Ayrışmayacağız, birleşeceğiz. Türkiye’nin bütün kesimlerini temsil eden meslek ve sivil toplum kuruluşları olarak bizler de bunu yapıyoruz. Ülkemizin birliğine, refahına ve geleceğine sahip çıkıyoruz.
 
Şunu da açık şekilde ifade ediyoruz: Terör örgütleri ile arasına mesafe koyamayan, terör örgütü üyelerini şu veya bu bahaneyle barındıran ülkelerin, bu süreçte ne demokrasi, ne hukuk, ne de insan hakları konusunda söyleyecek sözü olamaz. Bizler toplumun tüm kesimleri olarak sonuna kadar devletimizin ve güvenlik güçlerimizin yanındayız, aziz Türk milletimizle birlikteyiz. Başaramadılar, başaramayacaklar. Rabbim vatanını seven her ferdin kuvvetini ve sabrını artırsın, birliğimizi daim kılsın”.
 
TAZİYE ZİYARETLERİ
 
Heyet, memleketlerine uğurlanan şehitler için Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığında düzenlenen törene katıldı. Ardından, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’e taziye ziyaretinde bulundular.
 
Terör saldırının meydana geldiği yeri ziyaret eden heyettekiler, şehitler için çiçek ve bayrak bıraktıktan sonra dua okudular.
 
Heyet, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de görüşerek, başsağlığı dileklerini iletti ve ülkenin acısını paylaştı.
 

{gallery}haberler/aytar-haber/ahmet-keser-temad/kayseri-taziye/kayseri{/gallery}

Fırat Kalkanı'nda El Bab'tan acı haber; 14 Şehit

$
0
0
Fırat Kalkanı'nda El Bab'tan acı haber; 14 Şehit
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yürüttüğü Fırat Kalkanı harekatında dün El Bab'ta yaşanan çatışmalardan acı haberler geldi. El Bab'ta 14 askerimiz şehit oldu, 33 asker yaralandı. Yaralı askerlerden 18'inin durumu ağır. Çatışmalarda 138 DEAŞ'lı terörist öldürüldü.
 
TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) dün DEAŞ’ın kontrolündeki El Bab kentinin batısına dayanırken, bölgeden dün çok acı haberler geldi. TSK’nın açıklamasına göre dün yaşanan çatışmalarda, DEAŞ’ın düzenlediği intihar saldırıları sonucunda 14 asker şehit düştü, 33 asker  yaralandı. 120’inci gününe giren Fırat Kalkanı harekâtında verilen şehit sayısı 35’e yükseldi.
 
TSK'DAN AÇIKLAMA
 
Türk Silahlı Kuvvetlerinden yapılan açıklamaya göre, harekat kapsamında, muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından, havadan ve karadan sağlanan yoğun ateş desteğiyle El-Bab'ın ele geçirilmesine yönelik ileri harekata devam edildi ve El-Bab-Halep yolunda tam kontrol sağlandı.
 
Bölgedeki topçu birlikleri ve diğer ateş destek vasıtalarıyla El-Bab bölgesinde tespit edilen DEAŞ terör örgütüne ait hedefler yoğun ateş altına alınırken topçu birlikleri ve diğer ateş destek vasıtalarıyla 3 ZSU-23 silah monteli, 2 DOÇKA monteli, 3 Ağır Makinalı Tüfek monteli pikap ateş altına alınarak imha edildi. Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçaklarınca yapılan hava taarruzları sonucunda 67 hedef vurularak imha edilirken, ateş destek vasıtaları tarafından açılan ateşlerle çok sayıda DEAŞ hedefi vuruldu. Açılan ateşler ve meydana gelen çatışmalar sonucunda 138 DEAŞ teröristi etkisiz hale getirildi.
 
Çok sayıda teröristin yaralı olduğu ve bulundukları alanlardan tahliyelerinin, yoğun ateş altında olmaları nedeniyle gerçekleştirilemediği de telsiz konuşmalarından öğrenildi.Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında kuşatılan El-Bab meskun mahallinin kontrol edilmesine yönelik harekatın da devam ettiği belirtildi.
 
 3 BOMBALI ARAÇLA SALDIRIDA 10 ŞEHİT
 
Öğleden sonra 3 ayrı bölgede bombalı araçlarla yapılan intihar saldırıları sonucunda 10 asker şehit oldu, ilk tespitlere göre 6'sı ağır 18 asker yaralandı. Yaralılara bölgedeki hastanelerde müdahale edildi. Gün içindeki çatışmalar ve yapılan bombalı saldırılarda muhalif unsurlara destek veren TSK kuvvetleri personelinden 14'ünün şehit olduğu, 33'ünün yaralandığı bildirildi.
 
DÜNKÜ ÇATIŞMALAR NEREDE YAŞANDI?
 
Dünkü yoğun çatışmalar El Bab Kasabası'na bakan, hakim tepede olması nedeniyle kritik önemdeki eski hastane binası çevresinde yaşandı. Terör örgütü DEAŞ'ın 2 yıldır kontrolü altındaki eski hastane binasını silah ve cephane deposu olarak kullandığı, konumu nedeniyle teröristlerin buraya büyük önem verdiği, yığınak yaptığı belirtiliyor. Teröristlerin burayı kaybetmemek için bombalı araçlar hazırladığı bildiriliyor. Dün gün boyunca teröristlere ait 4 bomba yüklü araç da içindeki DEAŞ'lılarla birlikte imha edilmişti. 
 
EL BAB'IN ÖNEMİ NE?
 
El Bab kasabası terör örgütü DEAŞ'ın kalesi olarak bilinen Rakka ve Halep sahasının geçiş noktası olması sebebiyle stratejik öneme sahip.
 
BAKAN BUGÜN BİLGİLENDİRME YAPACAK
 
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, muhalefetin talebi üzerine bugün  El Bab'ta yaşanan gelişmelerle ilgili bilgilendirme yapacağını söyledi.
 
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

TSK'ya ağır fatura

$
0
0
TSK'ya ağır fatura
Yavuz Selim Demirağ, Yeniçağ gazetesindeki bugünkü köşesinde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından görevden alınan general ve subayların sayısını ayrıntılı olarak verdi.
 
TSK'daki Cemaat yapılanmasını “İmamların Öcü” adlı kitabında anlatan Gazeteci-Yazar Yavuz Selim Demirağ, 15 Temmuz darbe girişiminin TSK’ya çıkardığı çok ağır faturayı kaleme aldı.
 
Yavuz Selim Demirağ, Yeniçağ gazetesindeki bugünkü köşesinde, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından görevden alınan general ve subayların sayısını ayrıntılı olarak verdi. Kara, Deniz, Hava ve Jandarma’daki durumu aktaran Demirağ, araştırmaların hangi kriterlere göre yapıldığını da aktardı.
 
İşte Yavuz Selim Demirağ’ın o yazısı: 
 
15 Temmuz kanlı darbe girişiminin TSK'ya maliyeti çok ağır oldu. Şu ana kadar 5670 personelin ihraç kararı onaylandı. Yazışmaları tamamlanan 292'si kara, 10'u denizde yeni isimle bu rakam 6063'ü bulurken 2257 personel için işlemler devam ediyor. İhraç edilen, ihraç kararı MSB'ye gönderilen ve işlemi devam edenlerle rakam 8.334'e ulaştı. TSK mensubu olarak gözaltına alınıp tutuklananların sayısı 6.256. Halen gözaltında 218 personel bulunuyor.
 
Ağır bilançonun miktarı bununla kalmıyor. Buz dağının görünmeyen, bilinmeyen bölümünde 16.409 askeri öğrencinin ihracı söz konusu. Kuleli, Maltepe, Işıklar ve Deniz Liselerinde 4.090 askeri öğrenci de ihraç edildi. Bunlardan 2.621 KKK, 669 Dz.KK, 770 ise Hv.KK'ya ait. Astsubay Meslek Yüksek Okullarından KKK'ya ait 2.177, Dz.KK 996, 1.982 kişi Jandarmaya ait 6.140 Astsubay Okulu öğrencisi de ihraç edilmiş durumda.
 
Harb Okullarına gelince: Kara Harb Okulundan 2.837, Deniz Harb'den 1.029, Hava Harb'den 1.091, GATA'dan 763, Hemşirelik Yüksek Okulu'ndan 418, Fakülte ve Yüksek Okul öğrencisi 41 olmak üzere 16.409 askeri öğrencinin ilişkisi kesildi. TSK'dan ihraç edilmeyen ancak darbe girişimi ve FETÖ ile ilişki şüphesi ile tutuklu olan muvazzaf personel sayısı 578 kişi... Bu arada Kara Kuvvetleri'nden 147, Hava Kuvvetleri'nden 469 olmak üzere 616 Harb Okulu öğrencinin TSK'dan ilişkisi kesildiği gibi, tutuklu durumda...
 
Tutuklu personelin kuvvet ve rütbeleri ise şöyle: Kara Kuvvetleri: Emekli general 10, ihraç edilen general 81 olmak üzere 91.
 
Subay sayısı: Emekli 10, ihraç 1551 toplam 1560. Astsubaylardan emekli 2, ihraç 667 toplam 669. Uzman, Erbaş ve Sözleşmeli Erbaş ve erlerden 642'si ihraç edildi.
 
Deniz Kuvvetlerinde 27 amiral ihraç ve tutuklu. 27 çeşitli rütbelerde subay. 1 emekli astsubay, 137 görevdeki astsubay ihraç edildi. Uzman Erbaşlardan 9'u ihraç ve tutuklu.
 
Hava Kuvvetlerinde durum facia: 10 emekli general, 29 muvazzaf general olmak üzere toplam 39 general tutuklu. Çeşitli rütbelerde 1'i emekli, 474'ü görevdeyken ihraç edilen ki bunların çoğu pilot 474 subay... 4'ü emekli, 186'sı görevdeki astsubay olmak üzere 190 havacı astsubay tutuklu. Uzman Erbaş ve Sözleşmeli Erbaş sayısı 1 emekli, 3'ü görevde toplam 4 kişi...Tutuklu ve ihraçtaki bu personelden 38'i emekli, 4.010'u toplam 4.048 kişi.
 
BELÇİKA'DAN İLTİCA TALEBİ
 
Bir taraftan Doğu ve Güneydoğu'da diğer taraftan sınır ötesinde Suriye'de terörle mücadele etmekte olan Türk Ordusunun yurt dışında sürekli görev yapmakta olan personelinin durumu kelimenin tam anlamı ile facia... 15 Temmuz 2016'da yurt dışında görevli 10'u general-amiral, 513'ü çoğunluğu kurmay subay, 179'u astsubay, 1 sivil memur olmak üzere toplam 703 personeli bulunuyordu. Bunlardan 509'unun görevleri sonlandırılırken 244'ü yurt içine döndü. 264'ü ihraç edildi. Halen görevine devam edenlerin sayısı 194 personel. Yurda dönen 244 kişiden 11 tutuklu ihraç edildi. 8 kişi tutuklu. 66 kişi adli kontrol şartı ile serbest. 159 kişi serbest ve hukuki süreç devam ediyor. İhraç edilen 264 kişiden 245'i yurt dışındayken görevden çıkarıldı.Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi kumpas davalarında yurt dışından tutuklanacağını bile bile onlarca subay gelip mahkemede ifade vermişken 15 Temmuz'dan sonra firar edenler var... Yurt içinde 5, yurt dışında 3 olmak üzere 8 general-amiral firarda. Yurt içinde 89, yurt dışında 212 olmak üzere 301 çeşitli rütbelerdeki subay firarda. Yurt içinde 19, yurt dışında 16 toplam 35 astsubay firarda... Firarilerden 1 astsubay öğrenci, 6'sı yurt dışına geçici görevdeyken kaçmış. 332 personel kamu görevinden çıkarılırken, yurt dışı görevi esnasında firari duruma düşen personelden 24'ü Belçika hükümetine iltica talebinde bulunmuştur.
 
16 KRİTERE GÖRE ARAŞTIRMA
 
Kamuoyunda en çok tartışılan general-amiral durumuna gelince; 15 Temmuz öncesi TSK'da karada 198, denizde 56, havada 72 olmak üzere toplam 326 idi. Karadan 87, denizden 31, havadan 32 olmak üzere 150 general-amiral ihraç edildi. Karadan 37, denizden 4, havadan 9 olmak üzere 50 general-amiral emekli edildi. Karadan 9, havadan 8 toplam 17 general-amiralden kayıp-firar durumundakilerin isimleri ise şöyle: Tümamiral M.Zeki Uğurlu, Tuğgeneraller; M.Nail Yiğit, Numan Yediyıldız, Ali Kalyoncu, M.Zeki Kıralp, Mehmet Yalınalp, Ayhan Bay, A.Suat Aktürk. GATA'dan 5 general Sağlık Bakanlığı kadrosuna geçirilirken, 28 Temmuz 2016'da Yüksek Askeri Şura'da tuğgeneralliğe terfi eden bir kişi kendi isteği ile emekliye ayrılmıştır.General-amirallerden ihraç-emekli ve istifası yüzde 67'i oranında... Yüzdelik oranda karada yüzde 67, denizde yüzde 63, havada yüzde 67 olarak yansıyor. Bu arada Millî Savunma Bakanlığı personeli olan 24 sivil memur ve işçi kadrosundaki çalışan ihraç edildi.TSK'daki ihraçlardan en yoğunu ise askeri yargıda yaşandı. Karadan 191, denizden 37, havadan 36 olmak üzere toplam 264 hakim ve savcı ihraç edildi. Hava Kuvvetleri'nden 24 hakim ve savcı için ise işlemler devam ediyor.
 
Paralel Devlet Yapısı ve FETÖ'ye yönelik TSK içinde devam etmekte olan faaliyetlerde 16 kritere göre derin araştırma yapılıyor.
 
MİT, Emniyet ve Jandarma İstihbaratı dahil olmak üzere bilgi akışının geldiği özel kurulun titiz çalışmalarında adeta kılı kırk yarıyorlar. Yaklaşık 240 bin muvazzaf personelin bulunduğu TSK'daki araştırması tamamlananların oranı henüz yüzde 50 durumunda. Halen ayrıntılı inceleme devam ederken: "PDY/FETÖ" mensubu kişi ve kuruluşlarıyla telefon irtibatı tespit edilip ihraç edilenlerin sayısı 56. İhraç kararı MSB'ye onay için gönderilen 17 personel var. İşlemi devam eden ise 6. Araştırmada Bank Asya ile irtibata önem veriliyor. Ocak 2014 sonrası para yatıranlardan 8'i ihraç edilirken 8 personel MSB'ye ihraç için sevk edildi. "Bank Asya ile yakınları irtibatlı olan" kriteri de ilginç. Birinci derece eş, çocuk, anne-baba mercek altına alınmış. 39 havacı ihraç edildi. 1'i denizden 58'i havadan 59 personelin işlemi devam ediyor."Himmet adı altında yardım edenler"den 7 ihraç, 6 ihraç için MSB'ye sevk, 5 de işlemi devam eden var. "2010 KPSS Sınavı Soruşturması'nda eşleri şüpheli olan"lar da inceleme kapsamında. 46 personel ihraç edilirken, 1 kişi ihraca sevk. 262 personel için soruşturma işlemi devam ediyor. Bu arada yurdun çeşitli yerlerinde devam eden soruşturmalarda "ifadelerde adı geçenler" var. İfadelerde adı geçen 20 personel ihraç edilmiş. 319'u hakkında soruşturma işlemi sürüyor."Askeri Ataşelik ve NATO kadrolarında görevli olan ve örgütle iltisaklı olduğu bildirilen"lerden 206'sı ihraç edilirken, 45'i de havacı olan personel ile ilgili işlem devam ediyor.
 
BYLOCK'ÇULARA İHRAÇ
 
FETÖ ile mücadelede "ByLock" önemli. "ByLock isimli kriptolu yazılımları kullanan personelden 231'i karacı, 443'ü deniz, 79'u havacı olmak üzere 763 kişi ihraç edilmiş. 2 personel ihraç için MSB'ye sevk edilirken; 44 denizcinin işlemi sürmekte."ByLock isimli kriptolu yazılımları kullanan yakınları nedeniyle irtibatlı personel" kategorisinde 24'ü de havacı olanlar ihraç edilirken 268 karacının ihraç yazısı onay için MSB'ye gönderilmiş. 752'si kara, 88'i denizci, 15'i havacı toplam 855 personel için işlem devam etmekte.15 Temmuz akşamı kanlı kalkışmaya katılanlar için: "Olaylara iştirak edenler" tanımı yapılan 3.065 karacı, 223'ü denizci, 462'si havacı olmak üzere 3.750 personel ihraç edilmiş durumda. 2'si için ihraç talebi onay için MSB'de. 6 kişi için soruşturma devam ediyor.Bir de "olaylara iştirak ettiği şüphesi bulunanlar" var: 20'si denizden, 237'si havadan, 257'si ihraç edildi. Bu şüphelilerden 236'sının işlemi devam ediyor. TSK personeli için "çocukları PDP/FETÖ ile irtibatlı okullarda okutulanlar"dan 4 kişi ihraç edilirken 132 personelin soruşturması sürmekte.Yukarıdakilerin dışında "istihbarat kaynakları tarafından tespit edilenler" ki Emniyet ve MİT istihbaratının kaynaklarıyla 144 ihraç var. 90 personel için tahkikat devam ediyor. "Gözaltı kararı sonucu hakkında olumsuz kanaat edinilenler" sınıfında 53 ihraç yaşanmış. 131 personel için işlem sürdürülmekte."İhraç edilen personel yakını olanlar ile PDY/FETÖ ile bağı tespit edilen üst düzey bürokrat yakınları" da incelemeye dahil edilmiş. 2 personel şimdilik ihraç edilirken 99'unun ihraç kararı imzada.
 
RAKAMLAR KORKUTUCU BOYUTTA
 
Son olarak "örgüt ile ilişkili sendikalara üye olanlar" ve birinci derece yakınları için uzun sürecek bir soruşturma başlatılmış durumda. Sonuçları geldikçe ihraç sayısı artacak gibi görünüyor.15 Temmuz'dan sonra Millî Savunma Bakanlığı'na bağlanan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri'nden ihraç edilen 5674, ihraç kararı imzaya çıkan 403, işlemi devam eden 2.257 olmak üzere toplam 8.334 personel var. Yukarıdaki rakamlara 15 Temmuz'dan sonra İçişleri Bakanlığı'na bağlanan Jandarma Genel Komutanlığı personeli dahil değil. Jandarmada ihraç için imzaya gönderilen ve işlemi devam etmekte olan 3 binden fazla personel var. Dolayısı ile 12 bin personel demektir. Bunlara askeri okullardan atılan 16.409'u dahil edildiğinde 19 bini buluyor. Bu rakam korkutucu... Fakat burada bitmeyecek... Soruşturmaların derinleşmesiyle bu rakamın 30 bine ulaşacağına dair ciddi duyumlar olmakla beraber, iddianamelerin kabulü ile başlayacak olan mahkeme aşamalarındaki ifadeler ve yeni deliller ile 30 bine varması içten bile değil.15 Temmuz'un TSK'ya vurduğu ağır darbenin yeni personel kaynaklarına ilişkin faturası da çok ağır. Askeri Lise, Harb Okulları ve Astsubay Okullarından atılan 16.409 öğrencinin yerini doldurmak için ciddi süre gerekiyor. Subay-astsubay açığını kapatmak için "sözleşmeli" statüsü ile personel temini yoluna gidiliyor. Bu arada Harb Okulları'na ara sınıflardan alımlar devam ederken Deniz ve Hava'da Şubat ayında, Kara'da ise Atatürk'ün Harb Okulu'na geliş yıldönümü olan 13 Mart'ta öğrenim başlıyor. Önümüzdeki günlerde "Jandarma"yı mercek altına alarak detaylı bilgileri paylaşacağız. Ve elbette Emniyet teşkilatı... Polislerden atılan, ihraç edilenler 10 bini geçti. Soruşturmalar devam ederken, Emniyetteki vaziyete de ışık tutmaya gayret edeceğiz!..

Kabakçı Harun Ağpak da FETÖCÜ çıktı!

$
0
0
Kabakçı Harun Ağpak da FETÖCÜ çıktı!
Astsubay toplumunun Nisan 2012’de başlayan PES hareketiyle ivme kazandırdığı hak ve onur mücadelesine karşı Genelkurmay Nisan 2013’de “Ombudsman Astsubay” oyununu sahneye koymuş ve görevlendirdiği Kd.Bçvş.Harun Ağpak’ı ve Deniz Kuvvetleri Astsubayını TV’ye çıkartıp Genelkurmay ağzıyla konuşturmuştu.
 agpak
“Astsubay Devrimi” olarak lanse edilen bu oyunda Ombudsman Astsubay Ağpak ve diğer Kuvvet Astsubayları, meslektaşlarını sözde dinleyecek, tespit ettiği sorunları doğrudan Komutanlarına iletecekti.
 
Astsubay Ağpak o tarihlerde çıkarıldığı NTV’de yaptığı konuşmada “Bir kabak bile dört ayda yetişiyor” ifadesiyle tarihi bir gafa da imza atmıştı.
 
Sonraki zamanlarda ise yine meslektaşlarımızdan bazıları ile kurduğu dedikodu hattı aracılığıyla camiaya doğru-yanlış bir takım bilgiler sızdırırken, diğer yandan ise gelen tepkilere göre bu yaydıklarını yine kendisi yalanlamış, dedikodu ve asparagas olduğunu iddia etmişti.
 
15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişiminden sonra gördük ki bu Kuvvet Astsubaylarından ikisi, FETÖCÜ oldukları tespit edilerek yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler ile TSK’dan ihraç edilmişti.
 
Son olarak ise bugün yayınlanan 679 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile FETÖCÜ olduğu tespit edilerek ihraç edilen TSK personeli içerisinde Hv.Svn.ll. Kad.Asb.Kd. Bçvş. Harun AĞPAK [1985-Top.39] da yer alıyor.

 

Belki bundan sonraki hayatında çok iyi bildiği kabak yetiştiriciliğini yaparken gören olursa şaşırmamak gerek. 

 

listeden

 

"Kaypak Dedikodular"... Okumak için TIKLAYINIZ

kaypak dedikodu

 

 

"Kabaklar da Yetişti..." Okumak için TIKLAYINIZ

 

kabaklarda yetisti

Üç yeni KHK yayınlandı. İşte ayrıntılar

$
0
0
Üç yeni KHK yayınlandı. İşte ayrıntılar
Olağanüstü hal kapsamında hazırlanan 679, 680 ve 681 no'lu 3 yeni Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.
 
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayımlanan 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen 8 bin 399 kamu görevlisi ihraç edildi. Bu kapsamda Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 435, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 160, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan ise 168, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 2 bin 687, Adalet Bakanlığı'ndan bin 699 personel ihraç edildi. 631 akademisyen de kamudan çıkarıldı.
 
İhraç edilen TSK personeli listesine buradan ulaşabilirsiniz.
 
OHAL kapsamında dün 3 yeni KHK yayımlandı. Yayımlanan 679 sayılı kapsamında, milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen kamu görevlilerinin ihraçları gerçekleştirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 2'si 2. sınıf, 14'ü 3. sınıf, 37'si 4. sınıf emniyet müdürü, 108'i emniyet amiri, 47'si başkomiser, 202'si komiser, 562'si komiser yardımcısı, 91'i başpolis, bin 592'si polis, 7'si çarşı ve mahalle bekçisi ve 25'i sivil personel olmak üzere 2 bin 687 emniyet çalışanı meslekten ihraç edildi.
 
 
Resmi Gazete'de yayımlanan son 3 Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte binlerce kişinin ihraç edilmesinin yanı sıra çok önemli düzenlemeler de bulunuyor.
 
İşte o düzenlemeler;
 
POLİS İNTERNET ABONESİNİN KİMLİĞİNE ULAŞABİLECEK
 
Sosyal medya düzenlemesiyle polis, internet abonelerinin kimliğine ulaşabilecek. KHK'da “Polis, sanal ortamda işlenen suçlarda, yetkili Cumhuriyet başsavcılığının tespiti amacıyla, internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşmaya, sanal ortamda araştırma yapmaya yetkilidir. Erişim sağlayıcıları, yer sağlayıcıları ve içerik sağlayıcıları talep edilen bu bilgileri kolluğun bu suçlarla mücadele için oluşturduğu birimine bildirir.” denildi.
 
680 sayılı KHK ile Kayıp çocukların araştırılmasına polisler açısından yeni bir düzenleme getirildi. KHK ile polisin yetki tanımına sulh ceza hâkiminin veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki idare amirinin yazılı veya sonradan yazılı hale getirilmek üzere sözlü emri ile "kayıp çocuğa ait veya başkasına ait olmakla birlikte kayıp çocuk tarafından kullanılan her türlü banka hesap hareketlerini talep edebilir, telekomünikasyon yoluyla iletişimini denetleyebilir ve sinyal bilgilerini değerlendirebilir" maddesi eklendi.
 
POLİSE İNTERNETTE ÖZEL YETKİ
 
Aynı KHK ile polise, sanal ortamda işlenen suçlarda, yetkili cumhuriyet başsavcılığının tespiti amacıyla, internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşmaya, sanal ortamda araştırma yapma yetkisi verildi. Erişim sağlayıcıları, yer sağlayıcıları ve içerik sağlayıcıları talep edilen bilgileri kolluğun bu suçlarla mücadele için oluşturduğu birimine bildirecek.
 
80 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK) göre, valinin teklifi ve İçişleri Bakanının uygun görmesi halinde, 442 sayılı Köy Kanunu kapsamında görevden ilişiği kesilmiş güvenlik korucuları operasyonel faaliyetler maksadıyla tekrar göreve çağrılabilecek. Ayrıca, gönüllü güvenlik korucuları da aynı usulle operasyonel faaliyetlerde görevlendirilebilecek. Bu şekilde görevlendirilenler, harcırah ve ek tazminat alabilecek. Bu ödemeler dolayısıyla her ne ad altında olursa olsun kamudan aldıkları ödemelerden kesinti yapılamayacak.
 
VATANDAŞLIK KAYBETMEYE 1 AY SÜRE
 
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun; "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" başlıklı 302'nci maddesi, "Anayasayı ihlal" başlıklı 309'uncu maddesi, "Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı" başlıklı 310'uncu maddesi, "yasama organına karşı suç" başlıklı 311'inci maddesi, "Hükümet karşı suç" başlıklı 312'nci maddesi, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan" başlıklı 313'üncü maddesi, "Silahlı örgüt" başlıklı 314'üncü maddesi ve "Silah sağlama" başlıklı 315'inci maddesinde yazılı suçlar nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen ve yabancı ülkede bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamayan vatandaşlar, bu durumun soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı veya kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde vatandaşlıklarının kaybettirilmesi amacıyla Bakanlığa bildirilecek.
 
Bakanlıkça Resmi Gazetede yapılan "Yurda dön" ilanına rağmen üç ay içinde yurda dönmemeleri halinde, bu kişilerin Türk vatandaşlıkları Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla kaybettirilebilecek.
 
KADIN ADAYLAR SADECE KARACI OLABİLECEK
 
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan Milli Savunma Üniversitesi’ne bağlanan Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları ile Astsubay Meslek Yüksek okullarında öğrenci alım şartları değişti. Buna göre kadın adaylar bu yıl sadece Kara Harp Okulu’na başvuruda bulunabilecekler.ÖSYM’nin yayımladığı 2017 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme (ÖSYS) Kılavuzu’nda Milli Savunma Üniversitesi’nin öğrenci alım şartları da yer aldı. Geçen yıl harp okullarına ve astsubay meslek yüksekokullarına kadın ve erkek adaylar başvurabiliyordu. Bu sene yapılan değişiklikle kadınlar sadece kara harp okuluna başvurabilecek.
 
KADINLAR ASTSUBAY OKULLARINA GİREMEYECEK
 
Kılavuzda Kara Harp Okulu başlığı altında “Başvuru koşulları bayan ve erkek adaylar için aynıdır” ifadesine yer verildi. Deniz ve Hava Kuvvetlerinde ise “Deniz, Hava Harp Okuluna sadece erkek adaylar alınacaktır” denildi. Kara, Deniz ve Hava Astsubay Meslek Yüksekokullarına da kadın adaylar başvuramayacak. Geçen yıl meslek yüksekokullarının tamamında başvuru şartı “aday olmak isteyenler” şeklinde düzenlenirken bu yıl üç okulda da “Kara, Hava, Deniz Astsubay Meslek Yüksekokuluna sadece erkek adaylar başvuru yapabilmektedir” denildi.
 
KAMU ÇALIŞANLARINI İLGİLENDİREN MADDE
 
680 sayılı KHK’nın 83. maddesi kamuda çalışan milyonları ilgilendiriyor. Buna göre kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan (işçiler dahil), Türk ordusunun gönderilmesine karar verilen ülkelerde (Suriye, Irak, Afganistan gibi) geçici olarak görevlendirilebilecek.
 
İlgili kanuna eklenen hüküm şöyle:
 
“Ç) Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel (işçiler dahil), Türkiye Büyük Millet Meclisi kararlarına dayanılarak Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin gönderilmesine karar verilen ülkelerde geçici olarak görev yapmak üzere görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca görevlendirilen personele, (30.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık tutarı geçmemek üzere görev süresince damga vergisi dahil hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat ödenir. Bunlara ayrıca, 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre ödenen yol gideri dışında harcırah ödenmez. Görevlendirmeye ilişkin usul ve esaslar, ödenecek tazminatın tutarı ile hangi hallerde kesileceği ve ödemeye ilişkin usul ve esaslar Başbakan onayı ile tespit edilir.”
 
MİLLİ PİYANGO'NUN LİSANS VE DEVİR HAKKI 49 YILLIĞINA VARLIK FONU'NA DEVREDİLİYOR.
 
At Yarışları Hakkında Kanuna eklenen hükümle at yarışları düzenleme, yurt içinde ve yurt dışından müşterek bahis kabul etme hak ve yetkilerine ilişkin lisanslar, 49 yıllığına Türkiye Varlık Fonuna verildi. Yine piyango, Hemen-Kazan, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara ve Süper Loto oyunları ile ilgili mevzuat çerçevesinde izin verilebilecek olan benzer şans oyunlarına ilişkin lisanslar da Varlık Fonuna devredildi.
 
ÜNİFORMA İLE EMİR ZORUNLULUĞU KALKTI
 
KHK'yla emrin üniforma ile verilmesi zorunluluğu kaldırılırken, sivil amirlerin emirlerine de yerine getirilme zorunluluğu getirildi.
 
KHK'yla zırhlı ambulansların Taşıt Kanunu hükümlerinden muaf tutulması sağlandı.
 
KHK'yla subayların sınıflarının tespit edilmesi ve subayların yeniden sınıflandırılmasına ilişkin yetki Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınarak Milli Savunma Bakanlığı'na verildi.
 
SUBAY TERFİLERİ GENELKURMAY BAŞKANINDAN BAKANA GEÇTİ
 
Subaylığa ve astsubaylığa nasıp ilgili kuvvet komutanının teklifi ve Genelkurmay Başkanı'nın lüzum göstermesine gerek olmadan, doğrudan Milli Savunma Bakanı'nın onayı ile yapılacak. Asteğmen ve albay rütbeleri arasındaki terfiler ise ilgili kuvvet komutanlığının kurmay başkanlığından alınarak, İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı'na verildi.
 
KUVVET KOMUTANININ ATANMASI GENELKURMAY BAŞKANI'NIN ETKİSİ KALMADI
 
TSK'da general amiral kadrolarının saptanması, kontenjanın dağılımı, general ve amirallerin rütbe beklemeleri, kuvvet komutanlarının görev süresinin uzatılması, yurtdışı izni verilmesi gibi hükümler Genelkurmay Başkanlığı'ndan Milli Savunma Bakanlığı'na verildi.
 
Kuvvet komutanları, Milli Savunma Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın imzasının bulunacağı müşterek kararla atanacak. Mevcut kanunda, kuvvet komutanlarının Genelkurmay Başkanı'nın teklifi, Milli Savunma Bakanı'nın inhası, Başbakanın imzalayacağı ve Cumhurbaşkanı'nın onaylayacağı kararname ile atanması öngörülüyordu. Böylece, kuvvet komutanlarının atanmasında Genelkurmay Başkanı'nın etkisi kalmamış oldu.
 
4 YILDAN SONRA GÖREVE DEVAM ETME KOLAYLAŞTI
 
KHK'yla 4 yıllık orgenerallik süresini doldurmasına karşın, yaş haddini doldurmadığı takdirde göreve devam etmesinde lüzum görülen orgeneral ve oramirallerin sayısının 3'ü bulabileceği hükmü getirildi. Mevcut kanunda bu sayı yalnızca 1'di. Bu işlem Genelkurmay Başkanı'nın teklifine gerek kalmadan yapılabilecek. TSK Personel Kanunu'nda jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarına atıf yapılan hükümler kaldırıldı.
 
İSTİFA ZORLAŞTIRILDI
 
Subay ve astsubayların nasıplarından itibaren 10 yıllık hizmet sürelerini doldurmadan istifa edemeyeceklerine ilişkin hüküm zorlaştırıldı. KHK'yla, 15 yılını doldurmayan subay ve astsubaylar istifa edemeyecek. Yükümlülük süreleri 20 yılı aşamayacak. General ve amirallerin atamalarında Genelkurmay Başkanı'nın teklifi yerine görüşü alınacak.
 
YURDA DÖN ÇAĞRISI
 
* Öte yandan, TCK'da düzenlenen anayasal düzenle ilgili suçlardan hakkında soruşturma ve dava olanların, yurt dışında oldukları savcılıklar öğrendiğinde bir ay içinde bakanlığa bildirilecek. Bakanlık, Resmi Gazete'de yurda dön çağırısı yapacak. 3 Ay içinde dönmeyenlerin vatandaşlığı kaybettirilebilecek.
 
83 DERNEK KAPATILDI
 
* 679 sayılı KHK kapsamında terör örgütlerine ve milli güvenlik kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen 83 derneğin faaliyetine son verildi. Derneklerin her türlü mal varlığı, alacak ve hakları Hazine'ye devredildi.
* Bir önceki KHK kapsamında kapatılan 7 derneğin de tekrar açılmasına izin verildi.
* Bir önceki KHK ile kapatılan 11 gazeteye de yineden açılma hakkı getirildi.
* Bir önceki KHK ile görevinden ihraç edilen 10'u polis 277 kamu personeli tekrar görevine iade edildi.
 
TSK'YA İKİ İADE
 
* 679 sayılı KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden daha önce ihraç edilen Tabip Yarbay Ahmet Turan Ilıca ve Hava Sözleşmeli Er Abdurrahman Diker de görevine iade edildi.
 
60 ESKİ EMNİYET MENSUBUNUN RÜTBELERİ ALINDI
 
* Emniyet Genel Müdürlüğü'nden emekliye sevk edilen, kendi isteğiyle emekli olan veya meslekten çıkarılan 60 eski emniyet teşkilatı mensubunun rütbeleri alındı.
 
TABAN PUAN KALDIRILDI
 
* Hakim ve savcılık sınavlarında taban puan kaldırıldı. Belirlenen yüzde içinde yer alanlar mülakata çağrılacak.
 
* İLKOKUL MEZUNLARINA UZMAN ERBAŞ VE ÇAVUŞ OLMA HAKKI TANINDI.
 
* Basın Kanunu uyarınca yayın yasağı ve kısıtlamalara aykırı yayın yapılması halinde kuruluşun programları bir gün durdurulabilecek. Bir yıl içinde ikinci kez tekrarlanma halinde kuruluşun yayını beş güne kadar, ikinci kez tekrarında onbeş güne kadar durdurulmasına, üçüncü kez tekrarında yayın lisansının iptaline karar verilebilecek.
 
YARGITAY'DA YARGILANACAKLAR
 
* 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmakla suçlanan Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, Yargıtay'ın ilgili ceza dairesinde yargılanacak.
 
ÖZEL GÜVENLİK DÜZENLEMESİ
 
* KHK'yla Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'da yapılan değişiklikle, mülki idare amirlerine, kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde özel güvenlik izni verilen yerlerde denetleme yetkisi verildi. KHK'yla kişi korumasında çalışan özel güvenlik görevlilerinin görev alanı; koruduğu kişi ile birlikte olduğnuda ülke geneli olarak tanımlandı. KHK'da özel güvenlik görevlilerinin silah bulunduramayacağı yerlere ilişkin düzenlemede değişikliğe gidilmezken, silah bulundurma yetkisine sahip özel güvenlik görevlilerinin silahlarını görev alanı dışına çıkaramayacakları hükmü KHK'da yeniden yer aldı.
 
POLİSE YAZILI EMİR İLE KAYIP ÇOCUKLAR İÇİN DİNLEME YETKİSİ
 
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununa "Kayıp çocukların araştırılması" başlıklı madde eklendi. Maddeye göre polis, kaybolan çocukların bulunması amacıyla, sulh ceza hâkiminin veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki idare amirinin yazılı veya sonradan yazılı hale getirilmek üzere sözlü emri ile kayıp çocuğa ait veya başkasına ait olmakla birlikte kayıp çocuk tarafından kullanılan her türlü banka hesap hareketlerini talep edebilecek, telekomünikasyon yoluyla iletişimini denetleyebilecek ve sinyal bilgilerini değerlendirebilecek. Tedbir kararı, en çok bir ay için verilecek. Ancak bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere bir ay daha uzatılabilecek. Mülki idare amirinin kararı, derhal mahkemenin onayına sunulacak. Mahkeme kararını en geç 24 saat içinde verecek.
 
ADLİ GÖREV KAPSAMINDA İNTERNET ABONELERİNİN KİMLİK BİLGİLERİNE ERİŞEBİLECEK
 
Polisin adli görev ve yetkilerini düzenleyen maddede de ekleme yapıldı. Buna göre polis, sanal ortamda işlenen suçlarda, yetkili Cumhuriyet başsavcılığının tespiti amacıyla, internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşmaya, sanal ortamda araştırma yapmaya yetkili olacak. Erişim sağlayıcıları, yer sağlayıcıları ve içerik sağlayıcıları talep edilen bu bilgileri polisin bu suçlarla mücadele için oluşturduğu birimine bildirecek.
 
İNTERNET ABONELERİNE İSTİHBARİ İZLEME YETKİSİ
 
Polise istihbari dinleme ve izleme yetkisi veren kanunun ek 7. maddesine "sanal ortam"da eklendi. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Daire Başkanı'nın veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanının talimatıyla internet bağlantı adresiyle internet kaynakları arasındaki her türlü veri trafiği ile iletilen veriler, bilişim suçlarıyla ilgili daire başkanlığı görevlilerince izlenebilecek.
 
FETÖ FİRARİLERİNE KÖTÜ HABER: MALLARINA EL KONULACAK
 
CMK'nın kaçağın tanımını düzenleyen madde değiştirildi. Buna göre soruşturma sırasında bulunamayan şüpheliler hakkında usulüne göre ilanen tebliğ yapıldıktan sonra "kaçak" olduklarına karar verilebilecek. Kaçak sanıkların Türkiye'deki her tür mallarına zorlama amaçlı el konulmasını düzenleyen madde de değiştirildi. Maddedeki "kaçak sanığın" ibaresi, "kaçağın" şeklinde değiştirildi. Böylece soruşturma sırasında kaçak sayılan şüphelilerin Türkiye'deki mal varlıklarına da el konulabilecek. Düzenleme, FETÖ soruşturmaları kapsamında firari olan şüpheliler hakkında da uygulanabilecek.
 
VALİ VE KAYMAKAMLAR BULUNDUKLARI İLLERDE YARGILANACAK
 
Vali ve kaymakamların kişisel suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, görev yaptıkları yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki il Cumhuriyet başsavcılığı ve aynı yer ağır ceza mahkemesine ait olacak. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâllerinde soruşturma genel hükümlere göre yapılacak. Eski düzenlemeye göre vali ve kaymakamlar hakkındaki soruşturma ve kovuşturma bulundukları ile en yakın il Cumhuriyet başsavcısı veya mahkemesi tarafından yapılıyordu.
 
ASKERİ HAKİMLER SİVİL YARGIDA YARGILANACAK
 
Askeri hakimler hakkındaki soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, askeri hakimin görev yaptığı yerin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerdeki il Cumhuriyet başsavcılığı ile aynı yer ağır ceza mahkemesi tarafından yapılacak

Modern (Milli) Piyade Tüfeği’ni abartıyor muyuz?

$
0
0
Modern (Milli) Piyade Tüfeği’ni abartıyor muyuz?
Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu tarafından üretilen 500 modern piyade tüfeği (MPT-76), Türk Silahlı Kuvvetlerine törenle teslim edildi.
 
Haberimizi okumak için TIKLAYINIZ
mpt teslim
 
Medyada övgüyle bahsedilen modern piyade tüfeğiyle ilgili Habertürk gazetesi yazarı Güntay Şimşek, ilginç bir yazdı kaleme aldı. Güntay Şimşek, “Modern (Milli) Piyade Tüfeği’ni ne kadar abartıyoruz?” başlıklı yazısında, “İnsanımızın iyi bir hikâyeye ihtiyaç duyduğunu biliyorum. Dolayısıyla başarıya aç insanımızın aldatılması, duygularıyla oynanması hiç hoş değil. Mesela bugün, Kalekalıp ve Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) tarafından geliştirilip ilk serisi MKE’de üretilen, 500 adet modern piyade tüfeği (MPT-76), Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) teslim edilecek ya, ortalığı bir başarı hikâyesi sarmış sormayın” diye yazdı.
 
“NEDEN BU KADAR UZUN SÜREDE ÜRETTİĞİMİZİN SORGULANMASI ŞART”
 
“Halbuki ciddi anlamda sorgulanması gereken tarafları da var bu hikâyenin” diyen Güntay Şimşek’in o yazısı;
 
 
* * *

 mpt 19

Modern (Milli) Piyade Tüfeği’ni ne kadar abartıyoruz?
 
 
İnsanımızın iyi bir hikâyeye ihtiyaç duyduğunu biliyorum. Bu sebeple özellikle savunma sanayii alanındaki her yeniliğe ve gelişmeye fazla ilgi gösteriyorlar. Hatta medyada yer alan savunma sanayii konulu her habere aşırıdan öte teveccüh var. Demek ki bu konularda halkımız bir başarı hikâyesi istiyor. Ancak rahatlıkla söyleyebilirim ki medyada savunma sanayii ile ilgili olarak yer alan, özellikle internette en itibarlısından en kötü içerik sunan siteye varıncaya kadar tamamının hazırlayıp sunduğu, hatta sık aralıklarla fotoğraflı galeri yaptığı haberlerin yüzde 90’ının gerçeklerle bir alakası bulunmuyor. Dolayısıyla başarıya aç insanımızın aldatılması, duygularıyla oynanması hiç hoş değil. Böylesine davranışlar gerçekleri gölgeler, hakiki başarıları da perdeler. Ancak maalesef, abartılı sunulan tablolar, bu konularla ilgili kamu kesiminin de işine geliyor. Fakat bu sağlıklı bir gidişat değil. Ben uyarmış olayım. Mesela bugün, Kalekalıp ve Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) tarafından geliştirilip ilk serisi MKE’de üretilen, 500 adet modern piyade tüfeği (MPT-76), Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) teslim edilecek ya, ortalığı bir başarı hikâyesi sarmış sormayın. Halbuki ciddi anlamda sorgulanması gereken tarafları da var bu hikâyenin. 150 yıldır tüfek yapamayan bir toplumun şapkayı önüne koyarak düşünmesi ve sebeplerine bakması daha önemli bence. Zira yaklaşık 10 yıldır MPT- 76’nın geliştirilip üretilmesiyle yatıp kalkıyoruz.
 
Bence işlevselliğe kalmayan ve çok kötü bir kamu kurumu gibi çalışan MKE, 2007’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin piyade tüfeği ihtiyacının karşılanmasına yönelik, Milli Savunma Bakanlığı koordinatörlüğünde 5.56 mm MPT projesi için yola çıktı. Ancak ana üstlenici MKE olmakla birlikte yanında projeyi geliştirecek taraf olarak da Kalekalıp vardı. Ve MPT-76’nın geliştirilmesi esnasında çok farklı haberler de söz konusu oldu. İngiltere’de bu alanda çalışan şirketi bırakın, Türkiye’de silah sanayiinde faaliyetleri olan bir şirkete MPT-76’yı geliştirip üretme görevi verilseydi ve bürokrasi oyunları olmasaydı, bu silah çoktan TSK envanterine girmiş olurdu. Toplamda lazım olacak süre 1-2 yılı geçmezdi. Hatta yerli bir şirketin yetkilisi, İngiltere için benzer çalışmayı 9 ayda bitirdiklerini belirtti. Hasılı hemen MPT-76 hikâyesi yazmak yerine, bir piyade tüfeğini bile neden bu kadar uzun sürede ürettiğimizin sorgulanması şart.
 
Çünkü devletimize yön verenler, yıllarca savunma sanayiimizin gelişmesini istememiş, hazır alım yapmışlar! Şakir Zümre ve Nuri Killigil gibi Türk savunma sanayiinin öncü isimlerinin sahipsiz bırakılmaları ve hikâyelerini biliyoruz. Nuri Demirağ ile Vecihi Hürkuş’un başına gelenler de malum. Neden? Sebep belli. Devletimiz, kamu, dışarıyla ilintili sivil/ asker bürokratlar özel sektörün savunma sanayiinde bir şeyler yapmasına, gelişmesine hiç sıcak bakmamış.
 
Kısa süre önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel piyade tüfeği olarak kullandığı silahların hemen hepsinin temin edildiği Alman Heckler&Koch şirketiyle yaşanan sıkıntılar da kamuoyuna yansımıştı. Ama buna rağmen özel sektöre güvenilmiyor. Görev verilmiyor. MKE gibi kurumlarla da bundan daha hızlı yol alınmıyor. Ayrıca ilk parti 500 adet MPT-76 bir sahaya çıksın bakalım, sonrası ne olacak? Devamı üretimlerde kim görev alacak?

En Acı Onur!

$
0
0
En Acı Onur!

Twitter’de “Özel Birlikler” isimli hesapta yayınlanan bir fotoğraf yüreğimize oturdu.

Kahramanlarımıza Allah yar ve yardımcısı olsun. Şehidimize rahmet dileyerek paylaşıyoruz.

 

ÖzelBirlikler ‏@OzelBirlikler

Gerçek Savaşçılar için "Şahadet" en büyük onurdur. 'Şehit Nöbeti Tutmak' ise "En Acı Onurdur." "BAB'ta ŞEHİT NÖBETİ!"

 

 nobet

twit

Facebook'ta yapılan dedikodu, işten atılma nedeni kabul edildi

$
0
0
Facebook'ta yapılan dedikodu, işten atılma nedeni kabul edildi
İş yerinde sosyal medya üzerinden iş arkadaşları hakkında dedikodu yapan bir işçi, tazminatsız olarak işten çıkarıldı. Yargıtay da işçinin tazminatsız işte çıkarılması kararını onadı.
 
Milliyet'te yer alan habere göre, Denizli'de meydana gelen olayda, bir çalışan, kendisine tahsis edilen iş yerindeki bilgisayardan sosyal paylaşım sitesine girdi. Aynı iş yerinden bir süre önce çıkarılan arkadaşı ile Facebook üzerinden mesajlaşmaya başlayan işçi, bir süre sonra bilgisayarı ve Facebook'u açık bırakarak masadan ayrıldı. Gelen mesaj seslerinin gürültüsünden rahatsız olan başka bir çalışan, bilgisayarı kapatmak istediği sırada yazışmaları gördü.
 
PAYLAŞIMLARIN ÇIKTISI ALINDI
 
Bilgisayarı kullanan mesai arkadaşı ile daha önce işten atılan kişiyle birbirlerine gönderdikleri mesajlarda, kendisine, annesine, personel amirine hakaret eden ibarelerin yazılı olduğunu gördü. Hemen paylaşımların çıktısını alan işçi, Facebook mesajlarını personel amirine iletti. Bunun üzerine sosyal paylaşım sitesinden arkadaşlarına hakaret ettiği öne sürülen işçi işten çıkarıldı.
 
İşçinin tazminat ve alacak davasında son sözü söyleyen Denizli İş Mahkemesi, söz konusu Facebook mesajlarının davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiğine hükmetti. İşçi tarafından temyiz edilen karar Yargıtayca onandı.

Besler-Dereler, adı bilinmez bir tepede iftar hazırlığı..

$
0
0
Besler-Dereler, adı bilinmez bir tepede iftar hazırlığı..
Mehmetçiğin terör örgütü PKK'ya karşı operasyonları devam ediyor.
 
Teröristerin etkisiz hale getirilmesi için zorlu şartlarda görev yapan Mehmetçik, oruç ibadetini de yerine getiriyor. Askerler, günboyu yanlarında taşıdıkları malzemelerle iftarlarını yaparak operasyonlara aralıksız devam ediyor.
 
İşte kahramanlarımızın iftara hazırlığından bir kare.

 iftar

(Kaynak: Abdullah Ağar)

Darbeyi üst kademe komutanlar önlemiş!

$
0
0
Darbeyi üst kademe komutanlar önlemiş!
FETÖ’nün siyasi ayağının olmadığını savunanlar şimdide bir kesimi aklamanın telaşında mı? Bu gidişle darbe girişimi birkaç başçavuşun, uzman erbaş ve erlerin üzerine bırakılıra hiç şaşırmamalı.
 
Anadolu Ajansı’nca bugün servis edilen bir habere göre; TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunca hazırlanan raporda, darbe girişiminin bertaraf edilmesinde, başta üst komuta kademesi olmak üzere demokrasiye bağlı TSK mensuplarının çoğunluğunun gösterdiği net tavrın etkili olduğu, Genelkurmay Başkanlığı ve diğer kuvvet komutanlıklarına ait komuta kademesinin darbeyi kabullenmeyerek direnmesi sonucunda darbecilerin yeterli personel, silah ve teçhizata erişiminin engellendiği, komuta ve karar sisteminin sarsıldığı, bunun sonucunda da stratejik hataların yapmasına neden olunduğu, darbecilerin gayretlerinin bu sayede bölündüğü kaydedildi.
galip mendi


Ayrıca 15 Temmuz gecesinde darbeciler tarafından derdest edilerek Akıncılar Üssünde sabaha kadar kelepçeli olarak tutulduğunu sonradan verdiği ifade tutanaklarından okuduğumuz (Haberimiz) Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin yayınladığı “Jandarma teşkilatı emir komuta yapısı içerisinde görevinin başındadır. Gereken her türlü tedbir alınmıştır. Jandarma bir kanun ordusudur. Endişe edilecek bir durum yoktur.” Mesajının, yine sabaha kadar Akıncılar Üssünde rehin tutulan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak imzasıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı birliklere gönderilen benzer içerikteki mesajın da darbenin önlenmesinde en önemli unsur olduğu yer almakta.
 
salih zeki colak
Raporda bunlar yer alırken 15 Temmuz’un akabinde pek çok örneğini sitemizden yayınladığımız kahramanlık öykülerinde olduğu gibi darbe girişimine asıl karşı duran, tepki göstererek verilen kanunsuz emirleri uygulamayan ve uygulanmasına engel olarak darbe planlarını akamete uğratan Asubayların gözden kaçırılmaya çalışılması üzüntü verici ve düşündürücü. Darbe girişimi sürecinin en önemli kahramanı Asubay Ömer Halisdemir’inin bile raporda isminin yazılmaması ise bunun en dikkat çekici örneği.
 
Darbe girişiminin akabinde KHK ile ihraç edilerek, tutuklanarak, açığa alınarak görevden uzaklaştırılan TSK ve Jandarma içerisindeki FETÖCÜ personelin rütbe bazında dağılımına baktığımızda ise raporda yer alan ifadelerin tam aksi bir durum olduğu ortaya çıkıyor. Tabloda toplam 358 General/Amiral’den 158’inin, yani % 44’ünün FETÖCÜ olması, bu oranın subaylarda % 5,4, Asubaylarda ise % 0,75 (Binde 75) olması rapordaki ifadelerle çelişmiyor mu?
 ihrac fetocu oran
Takdir ve yorumu sizlere bırakıyoruz.
 
İşte o haber.
 aa haber
 
 

'Jandarma darbede yer alsaydı 'iç savaş' kaçınılmazdı'

TBMM - İsmail Çimen
 
TBMM FETÖ’nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunca hazırlanan raporda, jandarmanın kalkışmaya iştirak etmemesinin hain darbe girişimini başarısız kılan en önemli unsurlar arasında yer aldığı görüşüne yer verildi.
 
FETÖ/PYD'nin 15 Temmuz Darbe Gi̇ri̇şi̇mi̇ i̇le Bu Terör Örgütünün Faali̇yetleri̇ni̇n Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemleri̇n Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu taslak raporunda, darbe girişiminin terör niteliği taşıyan eylemlerle sınırlı kalarak kısa sürede bertaraf edilmesinde, başta üst komuta kademesi olmak üzere demokrasiye bağlı TSK mensuplarının çoğunluğunun gösterdiği net tavrın etkili olduğu belirtildi.
 
Genelkurmay Başkanlığı ve diğer kuvvet komutanlıklarına ait komuta kademesinin darbeyi kabullenmeyerek direnmesi sonucunda darbecilerin yeterli personel, silah ve teçhizata erişiminin engellendiği, komuta ve karar sisteminin sarsıldığı, bunun sonucunda da stratejik hataların yapmasına neden olunduğu vurgulanan raporda, darbecilerin gayretlerinin bu sayede bölündüğü kaydedildi. Raporda, şu ifadeler kullanıldı:
 
“TSK’nın seçkin birlikleri ve vurucu imkan ve kabiliyetlerinin büyük bölümü darbeciler tarafından kullanılamamıştır. Yetersiz kuvvet, stratejik hatalar yapılmasına yol açmış, küçük birliklerin çoğu sivil halk ve kolluk kuvvetleri tarafından kolaylıkla kuşatılmış ve etkisiz hale getirilmiştir. 1. Ordu Komutanı'nın derdest edilememesi, darbecilerin moral gücünü kırmış, gafil destekçilerin geri çekilmesini sağlamış, darbecilerin hava üsleri ve kontrollerindeki birlikler başta olmak üzere askeri kapasitelerini kullanmalarına müdahale mümkün olmuştur. Ordu içerisinde donanım açısından en seçkin birimlerden olan Özel Kuvvetler Komutanlığının darbecilere teslim olmaması ve önemli bir darbecinin öldürülmesi darbe girişiminin bertaraf edilmesinde büyük etki sağlamıştır.”
 
Jandarmada er ve erbaş dışındaki personelin yüzde 1'i kalkışmada
 
Raporda, Jandarma Genel Komutanlığı ve bağlı birliklerinde görev yapan yükümlü erbaş ve erler dışında yaklaşık 85 bin personelin bulunduğu, kalkışmaya bu rakamın yüzde birinin ferdi olarak iştirak ettiğinin tespitinin yapıldığı aktarıldı.
 
Darbe teşebbüsü eylemi dışında, birkaç münferit olay haricinde diğer kuvvetlerle birlikte ya da desteğinde hiçbir köprü kontrolü, yol kapaması, silah kullanılması, masum vatandaşa mermi atma olayına karışan Jandarma Genel Komutanlığı personelinin bulunmadığı belirtilen raporda, “Ancak darbe girişiminin bastırılmasını takip eden günlerde darbeye katılmamış olsa bile, FETÖ üyesi olduğundan dolayı bazı personele işlem yapılmıştır. Bu azınlığa karşı büyük çoğunluğu oluşturan diğer tüm personel darbenin karşısında yer almış ve olayların büyümesini engelleyerek darbeye karışanları yakalamış müteakiben adalete teslim etmiştir.” bilgisi yer aldı.
 
Ülke iç savaşa sürüklenebilirdi
 
Raporda, geçmişte yapılan askeri müdahalelerin tamamında jandarma teşkilatının kullanılmaya çalışıldığı, bunun nedeninin ise ülkenin coğrafi genişliği açısından yüzde 90’nına yakınının jandarmanın kontrolünde olmasından kaynaklandığı anlatıldı. Ülkenin en ücra köşesinde bile jandarma karakolunun bulunduğu hatırlatılan raporda, şunlar kaydedildi:
 
“15 Temmuz hain darbe girişiminde Beştepe’de bulunan jandarma karargahına büyük önem verilmiş ve burası darbeciler tarafından ele geçirilmiştir. Darbeciler bu sayede ülkenin her köşesine darbe mesajlarını ulaştırmayı ve kendi planları doğrultusunda jandarma güçlerini yönlendirmeyi amaçlamıştır. Eğer söz konusu planlarında başarılı olsalardı, büyük şehirlerdeki darbe girişimi bastırılmış olmasıyla iş bitmeyecek, ülkenin diğer bölgelerinde kontrol belki geç sağlanacak, dolayısıyla karşıt gruplar arasında sıcak çatışmalar başlayacak ve aylar süren bir kaos ortamının oluşmasına neden olacaktı. PKK ve diğer terör örgütleri de bu fırsattan yararlanacak ve FETÖ’nün bu terör örgütleriyle var olan bağlantıları sayesinde de bazı bölgelerde el birliği yaparak, ülkede korku ve kaos yaratacak, aynı zamanda dış güçlerinde yardımıyla ülkemizin iç savaşa sürüklenmesine neden olunabilecekti. Darbe girişimine iştirak etmeyen jandarmanın bu açıdan bakıldığında rolü net anlaşılacaktır."
 
"Jandarma bir kanun ordusudur"
 
Darbe girişiminin bastırılmasında birçok jandarma personelinin farklı şekillerde görev aldığı tespitine yer verilen raporda, bazı jandarma subaylarının durumun vahametini kavrayıp inisiyatif kullanarak tüm jandarma birliklerini telefonla arayarak darbeciler tarafından ele geçirilen Jandarma Genel Komutanlığından gelen emir niteliğindeki hiçbir mesaja uyulmaması, darbecilerin görüldüğü yerde etkisiz hale getirilmesi uyarılarının da önemine değinildi.
 
Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Dairesi Başkanı Tümgeneral Arif Çetin’in televizyon kanallarından Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin “Jandarma teşkilatı emir komuta yapısı içerisinde görevinin başındadır. Gereken her türlü tedbir alınmıştır. Jandarma bir kanun ordusudur. Endişe edilecek bir durum yoktur.” şeklindeki mesajını deklare etmesinin tüm milletin rahatlamasına ve jandarma teşkilatındaki darbe karşıtı çoğunluğa moral aşılanmasına vesile olduğu aktırıldı.
 
Ayrıca, Mendi'nin, jandarma birliklerine “Jandarma bir kanun ordusudur. Millete, devlete ve milli iradeye yapılan ve yapılacak olan her türlü kanunsuz harekete karşı gerekli tedbirler emir komuta içerisinde alınmıştır, alınacaktır. Jandarma birliklerinde kanunsuz emir ve (sözde sıkıyönetim direktifi) talimatlara uyulmayacaktır. Bu duruma karşı yasal çerçeve içerisinde her türlü tedbiri almaya tüm amir ve komutanlar sorumlu ve yetkilidir.” ifadelerini içeren emrin iletildiği vurgulanan raporda, Orgeneral Salih Zeki Çolak imza bloğuyla Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı birliklere gönderilen benzer içerikteki mesajın da darbecilerin tamamen etkisiz hale getirilmeye başlanmasında önemli bir adım olduğu görüşüne yer verildi.

Çürük raporlarını patlattılar

$
0
0
Çürük raporlarını patlattılar
Usta Gazeteci Saygı Öztürk bugünkü köşe yazısında Askeri Hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesinden sonra bu hastanelerde yaşanan sorunların terörle mücadeleyi nasıl olumsuz etkilediğini gözler önüne serdi. Öztürk, yazısında bu hastanelerde verilen sağlık raporlarında siyasilerin etkisinden, rapor düzenlenmesinde mevcut yönetmeliklere dahi uyulmadığından, komando olabilecek çok sayıda “aslan gibi” gençlere dahi “komando olamaz” raporu verildiğinden, askerlerin de yaşanan bu durumdan oldukça rahatsız olduğundan söz ediyor.
 
İşte, Saygı Öztürk’ün “Çürük raporlarını patlattılar” başlıklı söz konusu yazısı :
 
15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan kanun hükmünde kararnameye dayanılarak Ankara ve İstanbul Gülhane Askeri Tıp Akademileri (GATA), askeri hastaneler, Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşü bile alınmadan Sağlık Bakanlığı'na devredildi. Aynı süreçte harp okulları, askeri liseler de kapatıldı. Bunların sakıncaları ve beraberinde getireceği sorunlar ne kadar anlatılsa da dönüş olmadı. 

Bedensel ve ruhsal sağlığı tam olmayan hiçbir ordu savaşamaz. Gülhane Askeri Tıp Akademileri tabip subayı, eczacısı, diş hekimi, sağlık astsubayı, ordu hemşiresi ve tüm çalışanlarıyla Silahlı Kuvvetlerimizin vazgeçilmez parçasıydı. Onlarla birlikte yaşayan, aynı dili konuşan askerdi. Şimdi bunlar geride kaldı. 

RAPORLARDA DA SİYASİ AĞIRLIK 

Siyasetin girmemesi gereken yerlerin başında kışlalar ilk sırada yer alır. Ancak son dönemde yaşanan bazı olaylar, siyasetin ve onun gücünün askerleri de önemli ölçüde etkilediği anlaşılıyor. Bu konuda, yaşanan rahatsızlıklar resmi belgelere de yansıyor. Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması nedeniyle kamu görevlileri her an bir iftirayla karşılaşabilirim korkusu yaşıyor, bir yerde siyasetin dediğinin dışına çıkamıyor. 

Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinden sonra bu hastaneler üzerinde de siyasilerin etkili olduğunu verilen sağlık raporlarından, askerlerin sınıf değişikliğinden, aslan gibi gençlerle ilgili “komando olamaz” raporlarından anlıyoruz. GATA ve askeri hastanelerin yaptığı görevler şimdi siviller tarafından yerine getirilmeye çalışılıyor. Ancak bu yapılırken var olan yönetmelik, yönergelere bile uyulmadığı ortaya çıkıyor. 

TERÖRİSTLE MÜCADELEYİ ETKİLİYOR 

Askeri hastanelerin kapatılmasından sonra askerlerle ilgili sağlık raporları düzenleme yetkisi verilen hastanelerde “rapor patlaması” yaşanıyor. Askerler, terörle mücadeleyi önemli ölçüde etkileyen bu durumdan olabildiğine şikayetçi… Sonunda durum Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'a da anlatıldı, raporlar konusunda hassas davranılması, yönetmelik ve yönergelerin eksiksiz uygulanmasının sağlanmasının önemli bir zorunluluk haline geldiğini ifade ettiler.

Bölücü terör örgütüne karşı kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen operasyonlar devam ederken, özellikle komandoların sınıf değiştirmek istemeleri, komando olabilecek gençlere “komando olamaz” raporları verilmesi askerlerin planını bozuyor. Uzun süreli sağlık raporu alıp birliğinden uzak kalan asker sayısında da önemli artış yaşandığı hastanelerin Genelkurmay'a bağlı olduğu dönemlerle, şimdiki durum karşılaştırıldığında da çok belirgin bir biçimde ortaya çıkıyor. Olayların bu hale gelmesinde “siyasetin gücü”nün çok büyük olduğunu her kesimden öğrenebilirsiniz. 

BAKIN ŞU ARTIŞ ORANLARINA… 

Kuvvet komutanlıkları ve jandarmada yaşanan “rapor” ve “sınıf değişikliği”, “komando olamaz” raporlarının giderek artması, terörle mücadeleyi olumsuz etkilemesi, askerin planını bozmasının yarattığı sorunlar üzerine Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, bu konuda sağlık kuruluşlarının uyarılmasına karar verdi.

Bakan Fikri Işık'ın talimatıyla Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Veli Tarakçı imzasıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı'na gönderilen yazının bir bölümünü aktaralım: 

“Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devrini müteakip teröristle mücadele harekâtı (TMH) kapsamında görev yapan 8'inci Kolordu Komutanlığı bağlısı komando tugaylarında görevli personelin ‘Sınıf Değişikliği' raporlarında yüzde 1.300, ‘Komando Olamaz' raporlarında yüzde 6.000 ve ‘Uzun Süreli İstirahat' kararlı raporlarda yüzde 1.300 artış yaşandığı tespit edilerek, belirtilen raporlara ait bilgiler yazımızın ekinde sunulmuştur." 

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı yetkilileri, kendilerine ulaşan subay, astsubay, uzman erbaşlara verilen raporlarla ilgili yazıyla istenilenleri SÖZCÜ'ye şöyle anlattı: 

“MEVZUATI UYGULAYIN” 

“Operasyonel birliklerin muharip gücünü üst seviyede tutmak ve yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi için: 

Bingöl, Elazığ ve Bitlis Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterlikleri'ne bağlı rapor vermeye yetkili hastaneler başta olmak üzere, TSK personeli için düzenlenecek ‘Sınıf Değişikliği' ve ‘Komando Olamaz' raporlarının düzenlenmesinde mevzuat esasları hassasiyetle dikkate alınsın. 

Uzun süreli istirahat raporlarının tanziminde ise üç hekim imzalı rapor uygulaması yerine yönergede yer alan sağlık kurulu raporu formatına göre işlem yapılsın.” 

Bir de “paralı askerlik” yapmak isteyenler var. Onlar yine yoğun lobi faaliyetinde… Başbakan Binali Yıldırım, gündemlerinde şimdilik “Bedelli askerlik” uygulamasını bulunmadığını hatırlattı. Haberiniz olsun…

 

http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/saygi-ozturk/curuk-raporlarini-patlattilar-1882586/

İyi Günde, Kötü Günde, Hastalıkta ve Sağlıkta...

$
0
0
İyi Günde, Kötü Günde, Hastalıkta ve Sağlıkta...
Diyarbakır Sur’da 2016’nın şubat ayında çatışmada yaralanıp 93 gün yoğun bakımda kalan ve tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Bahattin Üsteğmen’in en büyük destekçisi astsubay eşi Aysun Seçgin oldu. Aylardır fizik tedavisi süren üsteğmen ile eşinin tek hayali ise üniformayı beraber giymek.
 
Üsteğmen Bahattin Seçgin (26) ve Astsubay Kıdemli Çavuş Aysun Seçgin (26), 2013’te Ankara Beytepe Jandarma Okulları’nda tanıştıklarında 22 yaşındaydılar. Birbirlerine sırılsıklam âşık oldular. Mezun olduktan bir yıl sonra Temmuz 2015’te evlendiler. Düğünden bir hafta sonra tayinleri Diyarbakır’ın Hani İlçesi’ne çıktı. Aysun Astsubay, Diyarbakır Harekât Eğitim Kısım Amiri olarak, Bahattin Üsteğmen ise Hani Komanda Taburu’nda göreve başladı. Bahattin Üsteğmen, 8 Şubat 2016’da Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ndeki operasyonda PKK’lı teröristlerce pusuya düşürüldü. Kurşunlar, vücudunun 4 farklı yerine isabet etti.
 resim 1
YAŞAMA İHTİMALİ ÇOK AZDI AMA
 
Gazete Habertürk'ten Uzay Kesmen'in haberine göre bilinci kapanan Bahattin Üsteğmen, hastanede hemen ameliyata alındı. Yaşama ihtimali çok düşüktü. Durumu kritik olan Üsteğmen’in Ankara GATA’ya sevkine karar verildi. Karakol komutanı ve yetkililer, Aysun Astsubay’ın yanına geldi. Komutanlarını gördüğünde “Eşim iyi mi?” diye sordu.
 
Aysun Astsubay o anları şöyle anlattı: “İlçe jandarma komutanı, ‘Aysun’ dedi. Yüzüne baktım, zaten anladım. ‘Çok mu kötü?’ diye sordum. Komutan, “Sadece omuzunda bir sıyrık var. Üstünü değiştir, GATA’ya sevk olacak. Helikopter seni almaya geliyor.”
 
Astsubay, Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’ne getirildi. Ağır yaralı olan eşinin ve Cizre’den gelen 2 yaralı askerin bulunduğu ambulans uçağa bindirildi. Uçakta Aysun Astsubay eşini görmek istedi ama doktorlar eşi solunum cihazına bağlı olduğu için görüşe izin vermedi. Aysun Astsubay, yaralıların önüne çekilen paravanın arkasında, eşinden gelecek iyi haber için beklemeye başladı ve o an belki de hayatının en mutlu anını yaşadı. Paravanın arkasından duyduğu ses, eşinin “Aysun” diye sayıklamasıydı.
 
Ambulans uçak, 2 saat sonra Etimesgut Havalimanı’na indi. Bahattin Üsteğmen, GATA’ya getirildi. Aysun Astsubay, eşini ilk defa orada, ambulanstan indirilirken gördü. Bahattin Üsteğmen, yoğun bakıma alındı. Sabah uyandığında eşi yanındaydı: “Ucuz atlattım aşkım.”
 
Bahattin Üsteğmen, Anestezi Yoğun Bakım Ünitesi’nde 2 ay tedavi gördü. Aysun Astsubay eşini 2 ay boyunca günde sadece 15 dakika görebildi. Üsteğmen, daha sonra Genel Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi’ne çıkarıldı. Bahattin Üsteğmen 93 günün sonunda Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
 resim 2
KOLLARINI HAREKET ETTİRMEYE BAŞLADI
 
Bahattin Üsteğmen, taburcu olup ev istirahatine alındığında göğsünden aşağısı felç kalmıştı. Sadece gözlerini ve dudaklarını oynatabiliyordu. Aysun Astsubay, eşini her gün fizik tedaviye götürmeye başladı. Yaklaşık 1 yıl süren fizik tedavi sonuç verdi. Bahattin Üsteğmen, eşinin de desteğiyle kollarını hareket ettirmeye başladı. Şu an ellerini ve bacaklarını hissetmiyor.
 
Doktorlar, Bahattin Üsteğmen’in bacaklarını oynatmasının tıbben imkânsız olduğunu söylüyor. Bahattin Üsteğmen ve Aysun Astsubay ise inançlarını yitirmemiş. Aysun Astsubay, tekerlekli sandalyeyle her gün eşini sabah 09.00 - akşam 16.00 saatleri arasında fizik tedaviye götürmeye devam ediyor. Onları bu kadar güçlü kılansa aşkları, birbirlerine olan bağlılıkları...
 
‘AYAĞA KALKSAM AYNI YERE GİDERİM’
 
Onların şimdi tek bir hayali var. Beraber aynı asker üniformasını yine giymek... Bahattin Üsteğmen, eşiyle birlikte yine jandarmaya dönmek istiyor. Özlemini şu sözlerle anlatıyor: Tekerlekli sandalyeli bir insanım artık. Ama ben eşimle beraber aynı üniformayı tekrar giymek istiyorum. Silah arkadaşlığı çok başka bir şey. Bunu asker olmayan bir insanın anlaması çok zor. İlerideki hayalimiz bu. Eşimle beraber silah arkadaşlarımızın yanında olmak... Şu an bile ayağa kalksam ne yaparım diye düşünüyorum. Muhtemelen ertesi gün yine aynı yere giderim. Elimden geldiğince vatanımı savunurum. O üniforma başka bir şey...”
 resim 3
‘ONU AYAĞA KALDIR’
 
Aysun Astsubay’a eşinin durumu nedeniyle 6 ay refakat izni verildi. Tayini Ankara’ya alındı. Jandarma Genel Komutanlığı Personel Daire Başkanlığı Şehit Gazi Şube Müdürü Murat Özak, 6 aylık izin süresi dolunca Aysun Astsubay’ın yanına geldi ve “Ben senden hiçbir şey istemiyorum. Yeter ki Bahattin’e iyi bak, onu ayağa kaldır” dedi.
 
‘EŞİM HAYATTA TUTTU’
 
Bahattin Üsteğmen şunları söyledi: “Burada kutsanması gereken kişi eşim Aysun. Onun fedakârlığına hiçbir şey biçemiyorum. Her zaman, ‘Yaşayacaksın, ben sana bakacağım’ dedi. Gözlerine baktığımda anladım. O olmasaydı ben muhtemelen ölmüş olurdum. Beni hayatta tutan eşimdi. Ona âşığım ve çok seviyorum. Canını feda edebilirsin ama birini hayatta tutabilmek çok farklı bir şey.”
 

Kaynak:

Eczacı Hanımefendiden İlaç Gibi Fotoğraf

$
0
0
Eczacı Hanımefendiden İlaç Gibi Fotoğraf
Son günlerde askeri birliklerde yaşanan gıda zehirlenmesi vakaları haberleri, askerlerimizin acil servislerdeki iç acıtan görüntüleri, Mehmetçiklerimizin sağlığına ve beslenmesine gösterilen öneme dair makale ve yorumlardan sonra sosyal medyada paylaşılan bu fotoğraf ilaç gibi geldi adeta.
 
Donanma kentimiz Gölcük’ün şirin beldesi Değirmendere’de yaşayan, Değirmendere Merkez Eczanesini işleten Eczacı Hülya Atak hanımefendinin paylaşımını aynen paylaşarak takdir ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.  
 
Hülya Atak, DEĞİRMENDERE MERKEZ ECZANESİ'da
26 Haziran, 12:04
Canım Askerlerim .... Hastalanmıs arkadaşları için ilaç almaya gelmişler... Tereddütle girdiler.. Askeriye ile anlaşmanız var mi ablam diye.. dedim sözleşme de ne Başımızın üstünde yeriniz var bizde... tabii kim tutar o sirada beni.. bende yine duygular şelale :)... Canımizsınız siz bizim dedim.. size her şey feda.. sarildim öptum öpttum kucakladim anneciklerinin yerine... önce şaşirdilar sonra açıldilar... bir ayları kalmıs dördününde.. Allahıma emanet ettim, arkalarından dualarla gönderdim.. sözlesmesi yok diye iki kutu ilacı mübarek bayram gününde askerime çok gören meslektaşım :( senin de kulaklarını çınlattım... ben garnızonda büyüdüm.. Asker kıslası evcilik oyunlarımızin avlu dibiydi... evlerimizde ne piserse evvela komutanlarının izni ile annelerimiz yapar tepsi tepsi biz çocuklar taşrdik nöbetteki asker abilerimize.. o vakit bu vakit asker niğmettir... burnumun direğini sızlatan sebeptir benim için.. yol kenarlarinda nöbet tutan askerlere el sallamadan geçmemeyi öğretmisti annem babam bize... onlar gurbette Vatan için nöbette šimdi derlerdi... Askerim ; sizin üzerinizden Vatanımızi bölmeye çalısanlar Yerleri yok ne bu dünyada ne öbür dünyada aramızda... #enbüyükaskerbizimasker #canımvatanım #

 

canim askerlerim

 

paylasim 1

Tutuklanan Astsubay S.T.’nin vekaleti alındı

$
0
0
Tutuklanan Astsubay S.T.’nin vekaleti alındı
Manisa 1.nci Piyade Tugay Komutanlığında geçtiğimiz Mayıs ve Haziran aylarında peş peşe yaşanan ve binlerce askerin rahatsızlanarak hastanelere taşınmasına, 1 askerimizin vefatına neden olan zehirleme vakaları kamuoyunda infiale yol açmış, Türkiye gündeminin başında uzun zaman yer almıştı.
 
Onca araştırma, inceleme, Devletin Bakanlarından Valisine kadar her kademeden yetkililerin çeşitli açıklamalarından sonra olayın sorumlusu (!) nihayet tespit edilmiş ve Tugay’daki 6 kişilik Gıda Kontrol Heyetinde görevli 2003 mezunu Astsubay Üstçavuş S.T. önceki gün tutuklanmıştı.
 
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Genel Başkanlığı Hukuk Komisyonu Başkanı Avukat Mehmet Erkan Akkuş daha önce pek çok kez şahit olduğumuz gibi bu olay karşısında da kayıtsız kalmamış ve duruma müdahil olacağının sinyalini vererek sosyal medya hesabından “Bize Manisa yolu gözüktü” yorumuyla paylaşmıştı.
 tutklandi
 
Avukat Mehhmet Erkan Akkuş bu sabah İzmir Şirinyer Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan Astsubay S.T.’yi ziyaret ederek görüştüğünü, vekaletini üstlendiğini ve tutuklama kararına itiraz edildiğini yine sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.
 sc 1
Paylaşım kısa sürede yüzlerce beğeni alırken Avukat Akkuş için yapılan yüzlerce takdir ve teşekkür yorumundan biri, Orhan Karakoç’un “ Abi hastayım sana, yoldan geçen Assubayların kahramanı“ şeklindeki yorumu ise gülümsetti.   
 yoldan1
Emekli Asubaylar site yöneticisi, TEMAD Manisa İl Başkanlığı Yönetim Kurulu üyesi ve bir dostu olarak olarak yanında bulunduğum süre zarfında İzmir’de ve Manisa adliye koridorlarında hızına yetişemediğim sevgili kardeşim Mehmet Erkan Akkuş’un bu davadan da zaferle çıkacağına, meslektaşımızın en kısa sürede tahliyesini sağlayacağına ve adaletin yerini bulacağına yürekten inanıyor, kendisine başarılar ve kolaylıklar diliyorum.
 
Mustafa Aytar

 

cezaevi 2 adliye 2

 

Son dakika: TSK'da yeniden "Tuğbaylık" rütbesi dönemi

$
0
0
Son dakika: TSK'da yeniden
15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kadrosundaki general-amiral sayısının azalmasıyla oluşan açık, Kurtuluş Savaşı sonrasındaki "Tuğbay" rütbesini yeniden başlattı. Resmi bir düzenleme yapılmamasına karşın Tuğgeneral komutasında olması gereken çok sayıda tugaya albaylar komuta ettiği, böylece "Tuğbay" rütbesinin fiilen yaşama geçirilmesinin sağlandığı belirtildi.
 
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, 15 Temmuz darbe girişimiyle TSK'de yaşanan general/amiral sıkıntısı Kurtuluş Savaşı sonrasıyla aynı konuma geldi. 1930'lu yıllarda savaştan çıkan orduda yeterli düzeyde general-amiral bulunmuyordu. Normalde general-amirallerin komuta etmesi gereken birlikleri önce fiilen albaylar yönetmeye başladı.
 
1938 DÜZENLEMESİ
 
Daha sonra durumun netleştirilmesi için yasal bir düzenleme de yapıldı. Resmi Gazete'de 21 Mayıs 1938 tarihinde yapılan düzenleme ile rütbeler yeniden tanımlandı.
 
Düzenlemeyle rütbesiz asker er, onbaşıdan başgedikliye kadar erbaş, asteğmenden yüzbaşıya kadar olanlar astsubay, binbaşıdan albaya kadar olanlar da üstsubay olarak tanımlandı. Ayrıca üstsubaylığa geçiş için kıdem alan yüzbaşıya önyüzbaşı rütbesi, tugaya komuta eden albaylara da "Tuğbay" denmesi kararlaştırıldı.
 
MANİSA'DAKİ TUĞBAY
 
15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin ardından ise resmi bir düzenleme yapılmamasına karşın "Tuğbay" rütbesi yeniden ama bu kez fiilen uygulamaya konuldu. İlginç bir tesadüf ise Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugayı'nda yaşanıyor. Bu tugayın kışlasına adını veren Albay Arif Seyhun da Tuğbay rütbesiyle TSK'de görev yapmış bir komutan. Seyhun'un adını taşıyan kışlayı da darbe girişimi ihanetinden sonra fiilen bu rütbeyi taşıyan albaylar yönetiyor. Zehirlenme olayıyla Türkiye gündemine gelen tugaya komuta eden Albay Şevki Güvenç başka bir göreve atanırken yerine yine bir "fiili Tuğbay" olan Albay Güven Dere getirildi. Ayrıca eğitim tugaylarının yanı sıra çok sayıda muharip tugaya da "fiili tuğbay" olan albayların komuta ettiği biliniyor.

Bodrum gingerlı jandarmaya emanet

$
0
0
Bodrum gingerlı jandarmaya emanet
Muğla'nın Bodrum ilçesinde, sahilde ve yürüyüş yollarında ginger kullanan jandarma ekipleri denetimlere başladı.
  
İlçedeki jandarma sorumluk bölgesinde, Kurban Bayramı yoğunluğu nedeniyle güvenlik önemleri artırıldı.
 
8 EKİP GÖREVDE
 

ginger 1

ginger 2

ginger 3

Bodrum-Milas karayolundaki trafik önlemlerinin yanı sıra asayiş olayları açısından plajlar ve yürüyüş alanlarında da Bodrum İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ginger kullanan 8 ekip göreve başladı.
 
10 günlük Kurban Bayramı tatili dolayısıyla bölgede yaşanabilecek olaylara hızlı müdahale edebilmek için ekipler, sahil kenarlarında ginger kullanarak devriye görevi yapacak.
 
Gece gündüz devam edecek devriye çalışmalarında, Bodrum yarımadasının birçok noktasındaki sahil ve plajlarda denetimler gerçekleştirilecek.
 
Öte yandan, trafik kazalarının önlenmesi, sürücülerin daha dikkatli ve tedbirli olmaları amacıyla jandarma otosu görünümlü dev levhalar da karayolu kenarlarına yerleştirildi.
 
ginger 4
Haber medyada bu şekilde yer alırken, haber altına vatandaşlarımızın yaptığı eleştiri yorumları dikkat çekiciydi. Görüntüyü hoş karşılamayan yüzlerce yorumdan bazılarını aşağıya sıraladık.
Sizin yorumlarınızı da alalım.
 
İŞTE ELEŞTİREL YORUMLARDAN BAZILARI:
 
osman genc :
2 de Pepe resmi yapıştırsalardı bari
 
CaaN:
Ulan Barı ATV verin Bu nedir?
 
Jan:
Komik olmuş.arazi motorsikletı daha güzel olurdu.sesi bile yeterdi motorun
 
Turkoglu:
Yapmayin etmeyin adamlari kimse ciddiye almaz. Bu ne hal cocuga seker verip kandirir gibi. Sonucta Terror olan bi ulkede boyle devlet gorevliler profesyonel gorunmelidir...
 
Fenerli:
Allah aşkına bu resmen askerimizi itibarsızlaştırma olmuş!! Derhal buna göz yumanlara soruşturma açılmalı! Turistlerin yoğun olduğu bölgede birde!! Asıl oralara daha iyi güçlü gösterişli motorları vericeksin!!
 
Kamiloğlu kamil:
Annesi bakkala göndermiş çocuk gibi, önde de sepet
 
FaTiH:
Onun yerine güzel bir at olsaydı daha yakışırdı. bu yaşlı teyzenin pazara gittiği arabayı çalmışlar görüntüsü veriyor. önündeki sepet te pazar alışverişi için özel tassrlanmış
 
Radar:
yav bırakın bu komediyi güvenlik sağlanıyormuş güvenlik sivil giyimle olur jandermaları görenler başka yerlere dadanır plajda güvenlik olurmu ya tam komedi
 
FaTiH:
Aga bu ne yaaa şaka gibi
 
Anti Fetö Anti Pkk:
Bu ne ya komedi gibi askeri küçük düşürür gibi yok mu adam gibi atv versinler
 
MadeInTürkey:
Gerçekten kötü olmuş bari ATW verselerdi ..
 
Sy:
yıllardır bu beyinler yönetiyor itibar yerle bir... biraz kurumlar kendini aşmali yonetimler koltuk hedefli degil, halk memnuniyetli olmali...
 
Ali:
Allah aşkına artık testere fimini yazmayın :)
 
Necip abi:
Hemen kaldirilsin.ayipppppppp ayipppppppp
 
 Albert:
Ben kaale almazdım valla
 
 Makas
Olmamış bu. Resmen dalga gecer gibi. Orda bi cok da turist var itubar yerlerde. Su tirsak ingiliz polislerine bakin bi adamlarda nasil techizat var. bu nedir ya. Utandim askerler adina.
 
barak barak:
Şakamı bu hemen ıptal edıp bu oyuncaklaı ıhtıyacı olan cocuklara versınler
 
Arş:
Jandarma bu reklam işini beceremiyor paşaların oyıncağı olmuşlar resmen
 
Ali cevik:
Yakışmamış tc askerine biz daha iyilerine layığız
 
dalga gecme:
bu ne böyle be adamlarla resmen dalga gecmişler çocuk bisikleti vermişler insan atv motor alır bari
 
adem:
Abi bizim askerimizin atı olurdu
 
 Zzzzzzzzzz:
büyüyünce ben daha büyüğünü alacağım emi yavum. emziklerini vemeyi unutmuşlar
 
 Ha Ha Ha:
İçişlerine bağlanınca, jandarmaya birşeyler oldu (!)...
 
SİZ:
Askerimizi bu hale getiremezsiniz.
 
Cık@SİZ:
Onlar artık asker değil polis gibi ezilmeye ve hor görülmeye mahkum sözde devlet memurları:(((
 
Zorbey:
traji komik bir goruntu.hic yakismamis.ayni 2,3 yasindaki cocuklarin 3 tekerlikli bisiklete binnis goruntusu gibi.jandarmayi o bisiklete bindireni bindirecen ve bak bakalim,komikmi degilmi diye izlettirecen.
 
Kdjdbdhxidjd:
Jandarmanina kullandigi hic bir seye hükümet karismiyor. Jandarmanin basinda bulunan paşalar yapiyor her seyi. Fransiz jandarmasini ornek almislar, onlar ne yaparsa bunlarda aynisini yapiyor. Hiç bilmiyorum ama arastirin bakin, kesin fransiz jandarmasinda buna benzer bir uygulama vardir
 
Yorumcu:
önündeki sepet çok tatlı olmuş çok şirin Allahım çocuk gibi durmuşlar bu nedir yaa
 
 try:
bır ülkenın ordusuyla dalga gecen akpartılıler eşşeye bındırın ha daha güzel olur
 
Markası ne VW mu ?:
Vın Vın Vın abi kuma battı bi el at. Tiiiiit tiiiiiiiit. Lan bu ne ? Zabıtalar aksama kadar elleri cebinde kaymakam gibi dolaşıyor bazı yerlerde gören kaymakam sanır havası bin başka bazilarinin işleri ne verin sahili beklesinler. Jandarma da aslı işine baksin. Bu uygulama berbat !
 
eski fenerli yeni cimbomlu:
ata binsinler daha heybetli olur.bu ne la bebe bisikleti gibi
Hırsız, poliscilik oynasınlar diyemi aldılar bu oyuncakları. Fotomontaj olabilir
 
Edirneli:
Sesimize kulak verip kesinlikle değiştirir yazıktır dalğa geçer gibi adamlara verdiğiniz bisikletler
 
 Kdjdbdhxidjd:
Turistler çok gülüyor bizim jandarmamiza. Sacma sapan kiyafetler, sapkalar, teçhizatlar vs vs ... Kim tasarlayip, kim karar veriyor acaba bu seylerin kullanilmasina
 
zaza23:
bu ne kardeşim dalgamı geçyorsunuz? benim jandarmamın itibarıyla oynanıyor derhal sıruşturma açılmalı ve askerime doğru düzgün bir araç tahsil edilmeli!!!!
 
Mirteza:
Olmamış hacı bu ne ya komik duruyor güzelim candarmayi tövbe tövbe ne hale koymuşlar
 
R:
Rezilik yaw.askeri ne halde
 
Zühtü:
Yürüyün daha iyi. Bu ne rezillik. zaten bu araç ayakta kullanmak için tasarlanmıştır.
 
Ts:
Bu şekilde adalet gecikir, vatandaş mağdur olur. Neyin peşindesiniz. Komedi filmi mi bu
 
Ts:
O değilde jandarmayı da bizim gibi (polis) mahalle soytarısına çevirdiler.
 
Bu ne rezilliktir:
Jandarmaya 3 tekerli zavazingo, polise tayt giydirip bisikletle dolaştırma bu nedir abi? Bide önüne sepet koymuşlar, içine de papatya koysaydınız kız çocukları gibi. Ayıptır arkadaş. Polis-jandarma bununla mı caydırıcı olacak? Şu adamlara sorsan emin olun akşama kdr yürüyeyim de bununla rezil olmaya
 
Bayram Zorlu:
 "i want to play a game" aklına testere filmi gelen yanlızca benmiyim.
 
İzmirli:
Testere filmindeki kuklanın benzeri olmuşlar ayıp. İtibar ve ciddiyet sıfır olmuş. Yazık
 
Maxido:
bibiiiib..bu ne yaa..bu ülkede ne kadar mal adam var ya..bisiklet verseler daha iyi.ellerinde elma şekeri eksik..agshdjskdj!!#
 
eragoon:
biraz modifiye istiyor
 
 
Tedirgin:
Bununla mı hızlı müdahele edicez. Allah düşmanımıza duyurmasın bunları.

İlk kez Bir Cumhurbaşkanı Katılıyor

$
0
0
İlk kez Bir Cumhurbaşkanı Katılıyor
Cumhuriyet Tarihimizde bir ilk; Cumhurbaşkanı Astsubay Okulu Mezuniyet Törenlerine Katılıyor
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kara Harp Okulu Komutanlığı’nda düzenlenen 855 Muvazzaf Subay Adayının Mezuniyet Töreni’nde konuştu.
 
Konuşmasının bir bölümünde; “Cumartesi günü de inşallah Balıkesir’de Kara Astsubay Meslek Yüksekokulumuzun mezuniyet törenine iştirak edecek, orada astsubaylarımız ve aileleriyle bir araya geleceğiz.” diyerek ilk kez bir Cumhurbaşkanının bir Astsubay Okulunun mezuniyet törenine katılacağının haberini verdi.
 
Yıllar boyunca Askeri Okullarda gerçekleştirilen mezuniyet törenlerinde, TSK içerisindeki ayrımıcılığın tipik yansımasını gördük durduk. Basına yansıyan mezuniyet töreni haberlerinde, Devletin başındakilerin Harp Okullarında toplanırken, Astsubay Meslek Yüksek Okulu mezuniyet törenlerine ise Devletimizin başka yerlerindekilerin katıldıklarına şahit olduk hep.
 
Gerek Sitemizden gerekse sosyal medya hesaplarımızdan ve gruplardan yaptığımız paylaşımlarda konuyu gündemde tutmaya çalışarak, Cumhurbaşkanlarının Astsubay Okullarının mezuniyet törenlerine de katılmalarının gerektiğini, bunun Türk Silahlı Kuvvetlerinin moral motivasyonuna olumlu katkı sağlayacağını dile getirdik.
 
Konuya ilişkin olarak Sitemizde 29 Ağustos 2015 tarihinde “Mezun Olanlar, Sınıfta Kalanlar” başlığıyla yayınladığımız bir eleştirel haber, Devlet Erkanının Astsubay Okulları mezuniyet törenlerine verdikleri önemin (!) göstergesiydi ve haberdeki fotoğraf sitemizden tüm sosyal medyaya yayıldı. Yüzbinlere ulaşan bu resmin, farklı tepkiler için de olsa bugün bile paylaşılmaya devam edildiğini görüyoruz.
 

mezun olanlar

 
2015 yılında ise bir ilki yaşadık ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu’nun 125’nci mezuniyet törenlerine katıldı.
 

akar mezuniyet

Kazanan TEMAD oldu, Kazanan Yine Astsubaylar Oldu!

$
0
0
Kazanan TEMAD oldu, Kazanan Yine Astsubaylar Oldu!
TEMAD’ın 15’nci Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Kasım 2017 Perşembe Günü Ankara Büyük Anadolu Termal Otelde gerçekleştirildi. Genel Kurulun hafta içinde icra edilmesine rağmen, mevcut 522 delegenin 491’inin katılım göstermiş olması dikkat çekiciydi.
 anitkabir
Genel Kurul, her zaman olduğu gibi Anıtkabir’de Ulu Önder Atatürk’ün mozolesine çelen konulması töreniyle başladı. Genel Başkan Ahmet Keser, mozoleye çelenk konulduktan sonra Anıtkabir özel defterine şunları yazdı (Okumak için resme tıklayınız)...
 defter
Saat 10.30’da başlayan Genel Kurul toplantısında, Genel Başkan Ahmet Keser’in yaptığı açılış konuşmasından sonra gerçekleştirilen divan heyeti seçimini Hamza Dürgen ve Sami İnan’ın ittifak ile oluşturduğu heyet 306 oy alarak kazandı.
 
HERKES ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKTÜ...
 
Genel Başkanımız Ahmet Keser ile adaylığını açıklayan Hamza Dürgen, Sami İnan ve Yüksel Binici uzun bir maraton performansı içerisinde binlerce kilometre yol kat ederek şube şube dolaşarak örnek bir yarış sergilediler. Nihayet, 30 Kasım günü geldi ve tüzük gereği yeniden aday olamayan Ahmet Keser’in yerine aynı yönetim kurulu içerisinden Genel Başkan adaylığı açıklanan Sıracettin Eldem, daha önce bu maratona dahil olamayan Genel Başkan adayı Recep Özyurt dahil tüm Genel Başkan adayları delegasyona bir kez daha hitap ederek, kendilerini, projelerini, icraatlarını anlatma, eleştirme ve kendilerine yapılan eleştirilere cevap verme imkanını sonuna kadar kullandılar.
 
Zaman zaman gergin dakikaların da yaşandığı Genel Kurul toplantısında herkes eteğindeki taşları ortaya döktü ve özellikle sosyal medyada yaşanan tartışmaların, eleştirilerin, hatta haddini aşan ifadelerin sebebi tüm konular taraflarca kürsü de yeniden dile getirildi.  Bunların cevapları alındı, ya da alınamadı.
 
Toplantı, konuşmaların uzaması nedeniyle planlanan saati (17.00) epeyce aşarak 21.00 sularında Genel Başkanlığı kazanan adayın açıklanmasıyla sonuçlandı.
 
İŞTE OYLAMA SONUÇLARI...
 
Hamza DÜRGEN      :294
M.Sıracettin ELDEM :146
Yüksel BİNİCİ           : 34
Sami İNAN                :16
Recep ÖZYURT        :-  
Geçersiz Oy              :1
 
ÇOK GÜZEL HAREKETLER BUNLAR...
 
Sonucun açıklanmasından sonra Ahmet Keser ile Genel Başkan adayları Hamza Dürgen, Sıracettin Eldem ve Yüksel Binicinin sahneye çıkarak, bir önceki genel kurulda sergilendiği gibi, kucaklaşmaları, gösterdikleri dostluk, dayanışma ve centilmenlik anları tüm delegasyonca yine takdirle karşılandı.
  
birlik 1 birlik 2
 
KUTLUYOR, BAŞARILAR DİLİYORUZ...
 
Güzide derneğimiz, Astsubayların tek çatısı olan TEMAD’ın yeni Genel Başkanı olan Sayın Hamza Dürgen ve ekibini kutluyor, başarılar diliyor ve önümüzdeki üç yıllık yeni dönemin Derneğimize ve tüm astsubay toplumuna hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz. Sayın Dürgen’in kendilerine ait olan beyaz renkli oy pusulasını delegasyona işaret ederkenki ifadesiyle “Beyaz bir sayfa açılmasını” umut ediyor ve özlenen birlik beraberliğin sağlanmasını, pekiştirilmesini bekliyoruz.   
 
Şahsım adına, 2012 yılından beri, TEMAD Genel Başkanlığı ile uyumlu olarak tüm astsubay toplumu için nacizane sürdürmüş olduğum çabalarımı, gerek TEMAD Manisa İl Başkanlığı yönetim kurulu üyesi olarak, gerekse sitemizin bir yazanı/çizeni olarak ve gerekse PES Grubu’nun yöneticisi olarak Sayın Hamza Dürgen Başkanlığındaki yeni dönemde de aynı azim ve aynı uyum içerisinde sürdürmeye devam etme istek ve inancında olduğumu ifade etmek istiyorum.
 
HAKKINIZI HELAL EDİN...
 
Sayın Ahmet Keser ile, özellikle çok yoğun geçen, 25’nci saatleri de aşan bir çaba içerisindeki PES hareketi süreci başta olmak üzere, yürüttüğümüz hak ve onur mücadelesinde kendilerine söz verdiğim gibi, en başından, son dakikasına kadar ve hep aynı çizgi içerisinde kalarak, uzakta olsam da yakın çalışma içerisinde olduğumu düşünüyorum.
 
Bu açıdan bakarak, kendisine ve hellallik isteyen tüm Genel Başkanlık Yönetim Kurulu üyelerine hakkımı helal ediyorum. Süreç içerisinde Astsubaylar için önemli kazanımlar olan;  intibaklar, 1’inci derecenin 4 ncü kademesi, emniyet ve asayiş hizmet tazminatı, lojman adaletsizliği, Oyak yönetim kurulu üyeliği gibi kazanımlar için, asıl en büyük kazanım olan toplumdaki astsubay algısının olumlu yönde büyük bir atılımla yükseltilmesindeki çabaları için ve burada sayamadığım tüm gayretleri ve katkıları için Sayın Ahmet Keser ve çalışma arkadaşlarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Siz de hakkınızı helal edin.
 
Mustafa AYTAR
Viewing all 90 articles
Browse latest View live